Her zaman şiirim, izim, düşüm, üç büyülü harfimsin Kelamımda
Aşk, her dem sol yanımızda bakirdi
Dokunulmamış duyguların en saf haliydi
Marmaranın gökçesi kadar asi
Coğrafyamın iklimi kadar sisli
Kâh divane ederdi, kâh deli
Ah demeden, her an bizimleydi
Iraklığına rağmen
Hırçınlığına rağmen
Vurguna rağmen
Aşk başucumuzdaydı mütemadiyen
Göz göze hiç değmeden…
Sezgi yordamıyla buluşurduk düşlerde
Bilirdim; bir ışık ardında olduğunu
Aydınlığı takip ederdim
Emindim mavide barındığını
Denize düşer giderdim
Meftunluğuna daima mahmurdu gözlerim
Hüznü ayırırdım kirpiklerimden, ahenkli sevinçler sürerdim
Her seher yeni bir rüyaya uyanırdım
Gün ışırdı yüzümde, dünleri kenara koyardım
Bir keman sesinde yahut bağlamanın tınısında
Hep aynı ezgi dolanır dudaklarımda
Ney’in yıllarca biriktirdiği seste
Üflediğim solukta, içime çektiğim nefeste
Tutku dolu türküler beğendim
Makamların tümünden besteler derledim
Irmaklar bizimle keşfediyor berraklığı
Gökyüzü yeniden fethediyor aydınlığı
Uzanıp ışıkları avuçluyorum
Sahrada bulduğum gülüş membası
Gönül bağımın sevgi çağlayan ılıcası
Geceye bir tebessüm ile güneş getirenim
Yıldızları avuçlarıma cevher diye verenim
Yüreğimde bayram vakti özge sevincim
Bak AŞK!
Yanımda, başımda, canımda şenliksin
Aklımda, Şakağımda, Kelamımda üç harfsin
Çiçeklerin her birinin yaprakları aynı sözcük