Gidişinin manzarası seyrinde bozkırlar biriktiriyor. 
ellerim,buğday teninde
nadas mevsiminde belki.
belki ellerim yağmursuzluğundan sızlıyor
diner ihtimalinde tenindeki sağanağın.
belki silüeti saçına vuran ellerim,yanıyor.
oysa tüm sevişmelerin bulut iklimi
senindi,
bu dudakları çatlamış kuraklığa inat.


Memeleriyle göğü emziren yokluğun
kibele'yi çıldırtır mı, yahut
bereketini saklayan gidişler
bahşeder mi bekaretini yağmur dualarına ?


-nişan merasiminin parmağına döktüğü zincirde
 ne çok üşüyorsun öyle (!)


Gözlerinin zümrüt yeşilinden
dudaklarının o pejmürde kızılına
sızan ne ?
yürüyüp eylülün orta yerine
hangi öpüşmek seni böylesi yıpratan ?


-ellerini hapseden o zinciri unut
 hangi dokunuş durdurabilir nabzını böyle (!)


Bakma kelimelerin sağırlığına
ve karanlığına yüzüme düşen gölgenin.
çobanaldatan çığlıklarına düşmüş sükut
ardında paramparça bıraktığın mevsimin.


Parmağına yüzük oturmamış elinle dokun bana
ellerimi öyle tut.
tut ki -sesimin aşk düşüren yanı susmaz
süzülüp bir yaşamak boyu çiy damlasına
tut ki -bakışının sıcaklığı hâlâ diri gözlerimde
ve ölmemiş bir gözyaşı tanesi gibi umut
ellerimi tut,
-ki yangınlar dökeyim gözlerinin buzuluna
üşüme.



ekim-aralık 2011
( Pejmürde Yaşanan başlıklı yazı Emre Yılmaz tarafından 12/2/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.