Hayal kurmakla başlar hayatımız,
Doğduğumuzda sanki işlenmiş kumaş,
Gözü kapalı hayat denizine dalmışız,
Ne var ne yok diye hep baka kalmışız..
Bilmiyoruz geçen zamanda ne yaşanır,
Neler görüp nelerle uğraşacağız,
Dün kucaktaydık bu gün kopmaktayız,
Yarın, yarın diye umutlar ekmekteyiz..
Esen yerlerde kendimizce savrulur uçarız,
Ateş olup cürmümüz kadar yakarız.
Dilimizle söyler ağır gelince anlarız,
Yaşayan olarak varız ve dünyalıyız..
Büyür, anlar ve kemale erişiriz,
Mevsimler boyu solmadan açarız,
Varız sevgilerimizle onu yaşarız,
Yılmadan hayattan her zaman koşarız..
Ömrü yaşadığımız zamanla anlarız,
Gömüleceğimiz mezarı tırnakla kazarız,
Durmayız çabuk nefsimizle ararız,
Mekan tanımaz hep uzaklara bakarız..
Duyduğumuz gördüğümüz inanırız,
Kendimizi umut taciri olarak sanırız,
Ölüm varken hep dünyaya aldanırız,
Ne olacağız diye hiç hatırlamayız..
Dünya yolundayız yolumuzu düşünürüz,
İnsanlığa unutup hep kendimizi avuturuz,
Kendimizi değil hep diğerlerini görürüz,
Ne elle tutulur ne bakılır olur yüzümüz..
Bir baktık ne hallere doğru gelmişiz,
Yaşamda yokuşları engin bilmişiz,
Baktık yolun sonuna hemen gelmişiz,
Hayat bu ne yapıldıysa sanmışız vergisiz.
Geçti işte uzunca olan zaman acımasız,
Ne yaparsan yap yaptıkların olur amaçsız,
Ölüm geliyor kalınıyor bak çaresiz,
Kurtuluş için bağırsak ta duyulmuyor sesimiz..
Yıkılmadı işte ne kadar uğraşsak ta bendimiz
Kimse olmayacak kalacağız kendi kendimiz,
Dış görünümüz değil de içimiz olsun tertemiz,
Yönetsek de yalan dünyadan göçer gideriz.