Faraza sevmiştin say hilkatinde yoksa da…
Meşk etseydin sevdayla pir olurdun aşklara.
Suret i ahvalinde aşk acısı olsa da
Derya olsan ne fayda yoksa yürek de yara.
Bakma sen efganıma canımdan can alsa da…
Şad olmayan yürekle yalvarsam da Mevla’ya.
Maraz yok bedenimde, meserret olmasa da,
Kerahet vakti değil say ki gördüğüm rüya.
Keramet gözlerinde, aşk ile bakmasa da…
Efsununa vuruldum mübahtı bakmak sana.
Zelil gördüğün aşık yüreğin yakmasa da,
Yakışmaz münzevilik, kul olsam da aşkına.
Kötü kelam eylemem aşkın muhrip olsa da,
Saklarım yüreğimde şahit olsun Rabbena…
Nükte i söz söylemem beni benden alsa da.
Vuslat uzak olsa da alışırım hicrana…
MEHMET FİKRET ÜNALAN
Faraza: ola ki, var sayalım
Hilkat: yaradılış
Meşk: öğrenmek
Sureti ahval: yüzünün hali
Efgan: ağlayıp inleme
Şad: Mutlu
Maraz: Hastalık
Meserret: sevinç
Kerahet: içki içme zamanı
Keramet:Şaşkın verici, olağan üstü şey
Efsun: Sihirli, büyülü
Mübah: Günahı olmayan, yapılması sakıncasız iş
Zelil: Hor görülen, aşağılanan
Münzevilik: yalnızlık yaşayan, insanlardan kaçan
Muhrip: talan eden
Rabbena: Hüda, Tanrı
Nükte i söz: güzel söz
Vuslat: Kavuşma