Bugün hava mı  soğuktu yoksa içindeki fırtınanın dayanılmaz bitkinliği mi yıkmıştı onu.Ama her gören ''''Hayırdır hasta mısın...'''' diyordu. Gerçi Semih biliyordu ki bu halin sonunda ağır bir travma vardı... Ne zaman olurdu,nasıl olurdu meçhuldü ama olacağına o kadar emindi ki...Belki de bunun sonucuydu yüzündeki herkese ayan olan hicran. Belki de bu ruhsal travmayı bunun için yaşıyordu...

Evden saat 11 gibi çıkmıştı. Oğlu bir başka alemi yaşıyordu 18 yaşın bütün aksilikleri üzerinde; ani çıkışlar ,yanlış anlamalar durduk yere patlamalar...Sabah sabah ona da kızmıştı ama belli etmemişti...Bir eğitimci olarak bu haldeki gençlerin daha yumşak ve hoşgörüyle karşılanması gerektiğini okulda velilere de söylüyordu...Şimdi oğlu da ergenliğin bu olmazsa olmazlarını yaşıyordu...

Eşi Nevin biraz daha katıydı,o da eğitimci olmasına rağmen...Her fırsatta Semihi suçluyor ''''Bu çocuğa çok hoşgörülü davaranıyorsun,başımıza çıkardın diyordu.''''Oysa Semihin her kızmasınada önüne geçen de oydu,sakin ol diye.

Yaş elliye ramak kalmıştı .Bir ay sonra yarım asırlık adam olacaktı semih...Gençlik kalmamıştı dahası orta yaş da gelip geçiyordu.Çocukluk yılları canlandı gözünde.Yetmişli yıllar köyünün ihtiyarları dut ağacının altında kimi tavla oynuyor kimi şakalaşıyor akranlarıyla...Ağır abileri de var bu köyün ...İki dirhem bir çekirdek,seke seke gelir meydana biraz oyun seyreder biraz lak lak...Sonra evden çığırırlar sessizce arazi olur meydandan...

Meydan yavaş yavaş sessizleşmeye başladığında çocuklarındır artık orası...Yemek hazırlanıp çocuklar bir büyük tarafından çığrılıncaya kadar... Semih de vardır bu havanın karardığının vaktin geç olduğunun farkına varmayan çocuklar arasında...Genellikle Semihi bir büyüğü olan abisi bu çocuk dünyasından çekip alırdı...Aralarında bir yaş vardı Metin abisiyle...Şaklaşarak eve dönerler babası hiç birşey demez de annesi kızardı birazcık,nerdesin diye.

Sonra ne olduysa yaprak dökümü başladı birgün...Önce ninesini kaybetti,belki de ölümün ne olduğunu ilk kez bu kayıpla öğreniyordu,öğrenmesi gerekiyordu...Sonra amcaoğlu Azmi,hastaydı biliyordu da ölümü yakıştrıramamıştı ona...Daha 16-17 yaşlarındaydı. Bunca ihtiyar dururken ölüm niye onu bulmuştu ki...Azminin ölümünden sonra günlerce inanmamıştı inanamamıştı bir çocuğun ölebileceğine...
( Eyvah Elli Yaşındayım 1 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 17.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.