Yakınlarından biri vefat eden Leyla, 40. gün hayır yapmaya karar verir. Kuzular kesilir, yemekler yapılır.

Eş dost, akraba, tanıdık, herkes gibi yoldan geçenler dahi davet edilir. Ancak Leyla'yı görebilmek için uzaktan izleyen Mecnun'u davet etmezler.

Mecnun davete aldırmadan yemek almak için elinde tabak, yemek kuyruğuna girer. Yemeği de elinde büyük tahta kepçeyle kazanın başında Leyla dağıtmaktadır.

Sıra Mecnun'a gelir. Leyla bakar ki bu Mecnun! Yemek vereceğine Mecnun'un kafasına tahta kepçeyle vurur ve sıradan atar.
Mecnun bu ya.. Tekrar sıranın en sonuna girer.

Leyla, kazana kepçeyi daldırırken bir de bakar ki Mecnun gene gelmiş. Kepçeyi kafasına geçirir, sıradan bir daha atar.
Mecnun uslanmaz. Bir daha kuyruğa girer. O anda önündeki adam der ki:

-“Yahu! Ne biçim adamsın! Leyla iki kez kafana kepçeyle vurarak seni sıradan attı. Sana yemek vermeyecek, anlamıyor musun”
Bunun üzerine Mecnun da şu beyiti söyler:

-“ Olmasaydı bana onun da meyli
Kepçeyi kafama vurmazdı Leyli…” der.

Bu kıssayı niçin anlattım?

Şunun için anlattım:

Ah Leyla ah! Ah Leyla ah!

Biz Mecnunlar; senin elinden bir tabak yemek alabilmek uğruna kafamıza kepçe yemeye, bir ceylanı okşar gibi seni okşayabilmek için çöllerde senin izini sürmeye, ya da Leyla’dan Mevla’ya uzanan çizgide çile çeke çeke geceler boyu yolunda gitmeye razıyız…
Ama ne çare seni razı edemedik…

Ah Leyla ah! Ah leyle ah!

Beni herkes anladı da, bir tek senin gözüne giremedim… Kızgın çöllerde, geçit vermez dağlarda, çeşme başlarında uzanıp söylediğim
türküler hep senin içindi…

Ah Leyla ah! Ah Leyla ah!

Mamaklarda buz tutmuş betonların üstünde, ya da karlı dağlarda sahipsiz bir Anadolu delikanlısı gibi benim üşüdüğüme ve can verdiğime mi; yoksa senin vefasızlığına ve duygusuzluğuna mı yanayım bilemedim ki…

Ah Leyla ah! Ah Leyla ah!

Yine de sana iki dörtlük hediye etmeden geçemeyeceğim. Kabul et lüfen!

" Mecnun'a ne gerek vardı
Eğer Leyli olmasaydı?
Vurur muydu kepçesini,
Onda meyli olmasaydı!..

ASLI aslı, ŞİRİN dili
ARZU bizde ZÜHRE yeli..
Çekilmezdi Oğuz eli,
Deli taylı olmasaydı...


( Ah Leyla Ah! başlıklı yazı Yusuf Akgül tarafından 16.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu