Onlar göğün süsüdür, gecelerin kandili,
Tabi olanlar yolu, şaşırmazlar, yitmezler!
Ten-ü cesetten ari, dilleri var can dili;
Geceler seyrângâhtır, uyumazlar, yatmazlar!

Mahlûkâta şefkâtli, rıfk-u merhâmetliler,
Allah'ın huzurunda , eğik dal kâmetliler,
Âşıklar ölmez diri, ikrâm-ı Samed'liler;
Öyle Güneşlerdir ki, gölgelenmez, batmazlar!

Kutlular kervânının, Serdâr-ı ulusudur,
Şeyh Ali Semerkândî, Allah'ın Velî'sidir,
Kâinat Efendisi, manevî velisidir;
O'na evlât olanlar, sevdirirler, itmezler!

Çamlıdere'de medfûn, istiratgâhta mukîm,
Kabr-i şerîfi yarda, cem-i beldeye hâkim!
Bilenler kurtuldular, yol sırât-ı müstakim;
Rûhların kandıranlar, gayrı yola gitmezler!

"Niyet hayr, âkibet hayr!" Düsturunu tâb etti,
Vurdu ilim palasın, cehâlet berbât etti,
Fâkir, gârip beldede, gönüller abâd etti;
Nâsihâtin tutanlar, habis duman yutmazlar!

Nice olağanüstü, hâllari var sayılmaz,
Okumakla yahutta, dinlemekle doyulmaz,
Amma Hakk'tan mühürlü, gönüllerce duyulmaz;
Onlar bu nimetlerden, nâsiplenip, tatmazlar!

Teslim olup özünden, sâdâkâte bürünüp,
Samîmiyet yurduna, girmek için sürünüp,
Hakk'tan ırak durupta, Sûret-i Hakk görünüp;
Ben-i Âdem içinde, Şeytân balı satmazlar!

Kökü ihlâs ağacın, nimet dolu dalları,
Allah'ın Resülünün, hâlleridir hâlleri,
Habibin bahçesinin, her dem taze Gülleri;
İlânihaye açar, hem solmaz, hem bitmezler!

Sayılmakla tükenmez, çoktur kerâmetleri,
Ne mümkün anlatılsın, ol ERlerin hâlleri,
Klâvuzlarlar nâs'a, Hakk'a giden yolları;
Hiç kimseye zân ile, bühtân edip çatmazlar!

Ol varis-i Nebî'dir, o'na candan tabidir,
Hakkında söylenenler, aynen aslı gibidir,
Hasta gönüllere em, dâhi şifâ ab'ıdır;
Edeble varanları, yüzü geri etmezler!

Velîlere bühtânın, sonu hüsrandır, zûldür,
Tepe taklak yıkılır, zemmeden paldır küldür!
Unutmaki ey Adem, imâna zırhın dildir!
Muhabbetkâr olana, himmetin fatmetmezler!

Yırtıcı Arslanların, duruşu ihtiramla,
Hâlden hâle sokmaz mı, düşün izânla anla!
Hakk, sâdıklar sevgisin, nakşeder böyle gönle;
Nakkaş değmiş kalplerde, kir-u pas, bâr tutmazlar!

Anadoluyu gezdi, yayan elinde asa,
Vâzifesi Huda'dan, memur-u irşâd nas'a,
Bilen bildi kurtuldu, hûn kaldı aklı kısa!
Simurg fıtratlıdırlar, Kargaca leş ditmezler!

Ozan İlo'm Şeyh Ali Semerkandî ışığın,
Önünde numunedir, ahvâlleri âşığın!
Kudretten damıtırlar, daldır bal'a kaşığın!
Kur'ân, Sünnet bahsine, hevâ, heves katmazlar!
16.07.2009/17.25


( Şeyh Ali Semerkandî (K.s) başlıklı yazı ilhami-erdog tarafından 17.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.