Aşka meftun olan kor alır ele,
Aşkı bülbüle sor, güllere sorma.
Kalp kasvet yığsa da nur koyar dile,
Aşkı bülbüle sor, güllere sorma.
İnlese de , asra şikayet etmez;
Kalsa da yangında sevdası bitmez;
Zehirler içse de daha der yetmez;
Aşkı bülbüle sor, güllere sorma.
Neyin meramını döker segâha,
Nurlanan nuruyla varır sabaha,
Çoğalan çığlığı dönmez eyvaha,
Aşkı bülbüle sor, güllere sorma.
Bağbanın eline serer ışıklar,
Onu ancak bugün anlar âşıklar,
O hep gece gündüz sevda sayıklar,
Aşkı bülbüle sor, güllere sorma.
Zamanın elinde olsa oyuncak,
Yine de arzular yığar sımsıcak,
Katranı ağartıp karartmaz ocak,
Aşkı bülbüle sor, güllere sorma.
Yanan pervaneyle dertleşir her an,
Onun yüreğine yükler bin umman,
Sözlerine sık sık getirir derman,
Aşkı bülbüle sor, güllere sorma.
NOT: Yukarıdaki şiirimi değerli meslektaşım, can dostum Abdullah Kılıç’ın bir şiirinden etkilenerek yazdım. Kendisine buradan kucak dolusu teşekkürlerimi iletiyorum. Ömer Öner