En olmaz baharları severdi  avuçların
Dokunduğun yerlerde toprak kokardı
Terine  karışırdı yasemen kokuları
Gamzelerinde  tebessümler  açtıkça
Gözlerine  saklanırdı bulutların siluetleri
Ve zaman zaman biriktikçe gözlerinde
Bir ağıt  düşerdi notasız  dudaklarına
Güneşe ağlardın
Ve ebemkuşağını çizerdin
Ruhunun tuvaline


Çocuk olmak vardı şimdi öylesine
Geçmişe öykündükçe şarkılar söylediğimiz
Hani eli yüzü kir pasak
Yırtık pantolon yırtık çorap
Ayakta zor duran ayakkabı eskisi
Yoksulluğu doyasıya  demleyen yanımıza
Karnı aç bir sevgiyi emzirerek
El sallardık hüzün bulutlarına
Umudu elimizde misket yaparak


Bilirim asi  değildi  zamana benim kadar kardeşlerim
Toprak kadar  tanıdık bildiğim kader çizgilerinde
Yaka paça güreştiğimiz kurşun sesleri
Yarım kalan okul öykülerini
Ve  yarım kalan çocuk demlerinin yanılsaması
Memleket kalleşliğine mecbur etmişse  beni
Yenilmek yok kolay kolay yazgımızda
Yitip gitmek umutlarımızdan
Asla
Ve asla

Ne söylesem de eski bir hikâye bu
Asırların dilinden büyüklerin anlattığı
Ayrılık ekseninde çarpık duyguların
Ruhumda acıların derin izlerinin
Geçmişe  dair  ne varsa silen bana  rağmen
Sana gelirken toprak kokacak avuçlarım
Ve yine gözlerim bulutlanacak
Bildik cümleler derleyeceğim karalama defterime
Söz ağlamayacağım
Gözlerime  öğrettiğin  gibi



adem  efiloğlu / ahir-i  fırtına
 
Dip not;
Sahi  ölümü ne  zaman sevdik biz
Ölmeden ölmeyi bilmek ...Buydu  en büyük giz.

( Toprak Kadar Tanıdık Bildiğim Kader Çizgileri başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 9.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.