Online Üye
Online Ziyaretçi
Hasretinden yandı kalbim, gel de gör sen hâlimi;
Ellerimden düşmüyor kor, gel de ör sen hâlimi.
Mevsimim toplar hüzünler; bahçeler meşk yığmıyor;
Derde dertler yükledim hep, gel de dür sen hâlimi.
Yağmurun bağrında, katran neşveler karmış bugün,
Ey nigârım câna can ver, gel de yor sen hâlimi.
Esmesin poyrazların, gönlümde essin meltemin,
Ağlıyorken rıhtımım hep, gel de kar sen hâlimi.
Çaresizlik yıktı birden çağlayan Pervâne’yi,
Meclisinden güfteler seç, gel de kur sen hâlimi.
( fâ i lâ tün/ fâ i lâ tün/ fâ i lâ tün/ fâ i lün/ )