1
Kulak kesildim de
Kesildi kulağım
Girmez olaydı o kir tutmuş üç harf kulağıma
Bir daha kulak kabartırsam iki olsun umutlarıma
Ki
İki oldu zaten
Vaha taklidi yaptığım
Neyine senin vaha
Otur oturduğun çölde
2
Tüm bu sağırlıklarımın kefaretini
Tek çırpıda ödeyeceğim
Bir çırpıda sahipsiz kalırmışım gibi
Zaten barikat kurmuşlar kalbime giden damarlara
Çaresi yok ödeyeceğiz
Dişimle tırnağımla biriktirdiğim cümlelerden kalanlarla
3
Bir türlü kapanmıyor
Bu asi fırtınaların açtığı yaralar
Renk renk merhemler bile yumuşatamıyor
Kaskatı kesilen oyukları
Yine o yağmurdan medet umuyoruz
Gelir mi bilmem
Daha dün neden ıslattın diye söylenmiştik
4
En fazla ne kadar uzaktan tanıyabilirsin gözyaşlarımı?
Bu müsvedde sorularla dolduruyorum işte
Zaten gırtlağına kadar dolu ayrıntılarım
İki döneme ayrılır yaşamım
Düşlerden önce ve düşlerden sonra
İşte yine bir çöküş çağında yeniden inşa ediyorum kendimi
Kendimi karşılıksız severken…
5
Seni düşündüğüm takvimlerden bir çiçek yaptım
Açmadı…
6
Düşümle görmesem hayatta inanmazdım
O sabah
O güllerin dikenlerini nasıl da özenle diktiğini
Evet besbelli gümüşten bir iğnesin
Ama hangi ucuyla seviyorsun onu kestiremiyorum
7
Vakti geldiğinde budamak gerek kuruyan hatıralarımızı
O dokunaklı mevsimlerde yenileri çıksın diye
O delişmen halleriyle
Köpürerek yazgımıza
8
Ey düş
Geldiysen üç kere öp yazgımdan
9
Öyle heyecanlıyım ki
Bugün öpüş günü
Avucumdaki çiçekler yabancı değil sana
Yine senden koparmıştım anımsarsan
Ve öyle pişmanım ki
Seni dört cümleyle uykularıma hapsettiğim için
İstediğin bir şey var mı tenine gelirken?
El değmemiş bir gece mi?
Başka ?
Bakir bir sözcük mü?
Başka?
Ağrısız bir okşayış bir de öyle mi?
Ancak öyle mi kapanır bunca sağanak izi
Peki…
Bekle beni avlumda
Geliyorum hiç açılmamış bir uykumu yırtıp
Çıplak bir tüle dokunarak
Tül kitabımdan sızanlarla
Tülün Külüm olmasın diye yine...
Oktay Coşar