Online Üye
Online Ziyaretçi
Kalp haneme girerken mazimin ihtişamı,
Baharlarım arzuyla yakaladı bayramı.
Kulağıma yığdılar mehter sesini o an,
Gazellerim çağladı, dilim olmuştu umman.
Gönül yangına dönüp nur otağları kurdu,
Hafızların sesleri kubbelerimi kardı.
Yanmaz artık gönlümde beni ağlatan hüzzam,
Alevlerim raks eder Ayvalık’ta bu akşam.
Hekimlerim gelerek yazdı aşk çaresini,
Yüreğime düşürdü sevdanın cemresini.
Getirdiler müjdeyi Mecnunların çölünden,
Bülbülü sökmediler Leylaların dilinden.
Hülyamda çile dindi, şimdi artık mesudum,
Yaraları sarıyor elimdeki yakutum.
Yanmaz artık gönlümde beni ağlatan hüzzam,
Alevlerim raks eder Ayvalık’ta bu akşam.
Gün batarken aşkla sırrını döktü neyler,
Bakileri çağlattı gözlerimdeki çiyler.
Tunalar yorgun değil, şimdi artık dipdiri,
Kasvet yağmuru cana yağmıyor iri iri.
Yavuzla birlikte ben meftun oldum ceylana,
Hülyalarla şahlanıp söz geçirdim ummana.
Yanmaz artık gönlümde beni ağlatan hüzzam,
Alevlerim raks eder Ayvalık’ta bu akşam.
Pervane’nin kucağı tarihle yüklenirken,
Mazimin sultanları kalbime eklenirken,
Rıhtımın dibeğine anka kuşları geldi,
Sandallarım coşkuyla kör ufukları deldi.
Fatih’im al güllerle kırdı zincirlerimi,
Sakiler iksir sunup büzdü zehirlerimi.
Yanmaz artık gönlümde beni ağlatan hüzzam,
Alevlerim raks eder Ayvalık’ta bu akşam.