kaba taslak bakışmalar yığılıyordu odak noktası göz bebeklerinde... ölü doğacağı besbelli...
tutuşmaya ramak kalmış çıralardı her bir atımında kalpler...
kabuslar tepişiyor horizontal ikametlerinde görülebilen kadarından korkuluyordu ve maalesef bu düzlemde her kabus yaşanılasıydı...
aşk demeci verilmeden notalarda kapıp koyuverilen mısralar sarılan enfiye niyetine nihayetinde aymanın namümkün olduğu kızıl vakitlerdi...
iliklerine kadar sorumsuz bir gayrılıktı an geldikçe soluklanan...
her kavganın doyumsuz öpüşmelerle bitivermesini sürrealist alkışlarla bekleyen bir dizi izleyiciydi mantık işi üç maymuna çanak tutmaktı ...
demeye mecal bulduğunda uçuşan kelimeler arındı özünden... bir kalp pas tuttu tevbesizdir mukabilinden...
ne güzdü ağlak ne zemheri karla yeknesak ayan beyan yazdı... kaynayan kanlarına kanayan yaralarına rağmen parmak uçları bile değmeden sessiz ve isyansız kapı önünde aç bırakıldı imzasız kimlikleri...
gayrı olmak ayrı olmaktan daha ağırdı tekerrürle...
( Gayrı Olmak Ayrı Olmaktan Daha Ağırdır başlıklı yazı meltem tarafından 3.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.