Yalnızlığı gecenin içimize düşmese,

Mehtabı özler miydik karanlıklar olmasa?

Sevdanın ateşiyle bu gönüller pişmese,

Cananın nesi olur şu âşıklar olmasa?

 

Tomurcuklar olmadan açar mı güller bağda,

Canavarlar dolaşır, cerenler öksüz dağda,

Sen olmasan yalnızım erdiğim bu son çağda,

Çınarlar çiçek açmaz sarmaşıklar olmasa.

 

Kimi özlem içinde yanar cehennem gibi,

Sevgilinin umudu yapraktaki nem gibi,

Değer, değmez demeden verdiğim önem gibi,

Umutlar yiter, gider bu ışıklar olmasa.

 

Biri var fark etmeden kalbini bağladığı,

Derelerin aktığı, pınarın çağladığı

Bir dem düşün, bendeki gözlerin ağladığı

Bilmezsin, yaş döktüğüm şu yastıklar olmasa.

 

Kuşlar bile uçamaz gökte yalnız ve eşsiz,

Canana uzak düşen yaşayamaz nefessiz,

Yalnız, kuytu köşede ağlarım sessiz sessiz,

Boğazım düğümlenir hıçkırıklar olmasa.

 

Âşıkların elinde inleyen bir saz olmaz,

Baharı bilemezsin, hazan olmaz, yaz olmaz,

Yaşamda huzur olmaz, sevgi olmaz, haz olmaz

Hani şu kadın denen yaratıklar olmasa.

 

03.Şubat.2012 11.05

( Hani Şu Kadın Denen Yaratıklar Olmasa başlıklı yazı AhmetİDRİSOĞLU tarafından 4.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu