Biz rüzgarın önünde dağda kaya değildik
Aşkın doruklarına çıkıp ağlar mı bilmem
Zor dediler bu sevda önlerinde eğildik
Gizli gizli bentleri yıkıp ağlar mı bilmem

Ellerimle düzgünce mısırları serpmiştim
Yanlışlıkla olmuştu istemeden çarpmıştım
O mısır tarlasında ilk kez onu öpmüştüm
Alev dudaklarını sıkıp ağlar mı bilmem

Saklamadan duygumu göz önüne sermiştim
Gönlümün güllerini yalnız ona dermiştim
Hatıra olsun diye mendilimi vermiştim
Soğuk kış günlerinde bakıp ağlar mı bilmem 

Şimdi aşk ağacıma korkutan baykuş konar
Çemberini öptükçe hala yüreğim kanar
Üşüyor tüm bedenim ateş söner su donar
O yar da benim gibi korkup ağlar mı bilmem

Uykusuz gecelerde ceylan gözü şişer mi
Hayalim yüreğini milyon kere deşer mi
Sessiz sessiz süzülüp yastığına düşer mi 
Coşkun nehirler gibi akıp ağlar mı bilmem

Deli gibi sevmeyi ona ben öğretmiştim
Ayrılmak yok diyerek inatla diretmiştim
Geriye dönmek için ne yeminler etmiştim 
Yolumu beklemekten bıkıp ağlar mı bilmem

Aramıza set koyan yüce dağlar mı bilmem
Tel örgüyle çevrilmiş büyük bağlar mı bilmem
Gün mü ay mı yıl mıdır yoksa çağlar mı bilmem
Unutmak için aşkı yakıp ağlar mı bilmem

azaptar
 

( Bilmem başlıklı yazı azaptar tarafından 11.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.