Bir zamanlar sevdayla halvet olurken
meclis,
Aşkların kanadını acımasız yoldular.
Şimdi artık hızlıca yerleşirken koyu
sis,
Yangın hanendelerim hüsranlarla
soldular.
Mısraların ağına yanaşmıyor ateşler,
Şiir yazanlar artık kasvetlerde güneşler.
Hayal sükût ederken kırılıyordu düşler,
Sakiler kadehlere zehirleri saldılar.
Kar taneleri durdu, bugün kaldım ben
yetim,
Bağımdaki hüzünler çağlıyor sicim sicim,
Marazlar çoğalırken çare bulmuyor hekim,
Takvimimden güzelim mevsimleri çaldılar.
Koşmalar şaha kalkıp anlatmıyor nigarı,
Nedimler lalelerle başlatmıyor baharı,
Hızla eritiyorlar şiir denen çınarı,
Güftekarlar otağda kahrı derman
kıldılar.
İlhamları sermiyor beni yakan önceler,
Çoğalan gafletlerle kuruluyor heceler.
Mehtabın ışığıyla sözlendiğim geceler,
En güzel umutları hislerimden aldılar.
Mecliste sazendeler soldururken dermanı,
Segahın çığlığıyla kararttılar harmanı,
Daha dün aşkı yığan Pervane’nin canları,
Deryalarım dururken nehirlere daldılar.