Söndürdüm dilimde sözlerimin ateşini
Yaktım yüreğimdeki yerini
Öldüremedim yine de sana yaralı yeminimi...
Gidişinden arta kalan
Kirpiğimdeki matemin rengidir şimdi zaman Dipsiz ve karanlık...
Seni ağlıyor
Yüreğimde biriktirdiğim yokluğuna ziyan yaşlar...
Gözlerine AŞK değmemiş
Vakitsiz hüzünler düşüyor saatlerin yüzüne Gittiğin günden beri zaman durmuş Yokluğunun koynuna saklanmış takvimler
Yüzüme bile bakmıyor...
Dilimde dönmüyor vedalar
Bitti demeye yüreğim varmıyor...
Hâlâ sana üşüyor anılara sarılmış koca bir şehir
Ve sana ağlamakta ayrılıkla döşenmiş yollar..
Unutmak çok zor geliyor
Son bakışının izi bile dururken yüzümde yadigar...
Dayanmıyor gözlerim gözlerinin yokluğuna Kaç şafağı alnından vurdum sabahlayarak
Kaç uykuyu yalnız bıraktım yastığımda
Ağlayarak..
Ruhuma devrildikçe hasretin
Adın saklı karanlığın içinde
Kaç kere inledi yüreğimin sesi
Yokluğuna yanarak....
Bir damla gözyaşımdan kaç sen düştü yanaklarıma Kaç ben sızladı hüznümün karasında yüreği kanayarak ...
Ah! Be sevdiğin
Sen gittin ya
Aklım yetim ,kalbim sanki öksüz kaldı.
Yokluğunun ellerinde düşlerim yandı
İçime çöktü hayat
Gözlerim amansız bir acıya uyandı
Ne olur geri ver sensiz kalan yanımı
Ya da gel al seni benden
Öldür bendeki beni
Yüreğinin toprağına göm yüreğimi
Gün gelir de gözlerin düşer belki İçindeki mezarıma bakarsın
Olur ya ruhun yanar yokluğumun ellerinde
Sözlerim gelir aklına
Sende bana ağlarsın...
22.02.2012
Arzu Karadoğan