Meclisimin sazları başlatmasın felaket,
Zümrüd-ü Ankalarım yad ellere gitmesin.
Çürütülen dillerde çoğalmasın melanet,
Zümrüd-ü Ankalarım yad ellere gitmesin.
Hicazların çığlığı bozmasın taksimleri,
Asrımızda İblisler dermesin takvimleri,
Bülbüller ağlayarak dürmesin mevsimleri,
Zümrüd-ü Ankalarım yad ellere gitmesin.
Zor fırtınalar olsun meltem gibi
yumuşak,
Yaylalar kurumayıp uyansın başak başak,
Meclisimde güllerim ağlattırmasın uşşak,
Zümrüd-ü Ankalarım yad ellere gitmesin.
Divanımda uyansın solan su kasidesi,
Açılsın artık hızla gözlerimin perdesi,
Sakilerim uzatsın ebedi aşk badesi,
Zümrüd-ü Ankalarım yad ellere gitmesin.
Mersiyelerin ahı vurmasın şehirleri,
İklimin ızdırabı yıkmasın nehirleri,
Canlarım nur yerine dermesin zehirleri,
Zümrüd-ü Ankalarım yad ellere gitmesin.
Pervane’nin döşünde uyansın menekşeler,
Gönlünün kafesinde kapansın endişeler,
Geri gelsin hızlıca, geri gelsin
neşeler,
Zümrüd-ü Ankalarım yad ellere gitmesin.