ANNE
Anneme…
Karlı bir gece yarısı
sevinçle kollarına aldığın
Gece gündüz demeyip
sevginle sardığın
Katıksız ekmeğini
bana ayırdığın
Nasıl da çıkıyor
aklımdan
Herkese her şeye
yazdım
Bir sana yazamadım
hislerimi
Ne de nankörmüşüm
anne.
Bir fincan kahvenin
hatırı kırk yılmış
Ak sütünün hakkını
nasıl öderim anne
Üzülmeyim diye iyiyim
diyorsun
Arayıp sormam, yılda
bir kez gelmem
Daldım eş, çocuk, iş,
aş sevdasına
Kocalıktan,
babalıktan, evlatlık gelmez aklıma
Sana olan sevgimi
astım sanki darağacına
Nice annelerin
ellerini öptüm
Hiçbiri seninki
değildi oysa
Gönlümde bir sürü
melek dolaşırken
Hiçbiri senden güzel
değil anne
Güzelliğini görmeyen
gözlerim
Ne körmüş anne.
Oğlum deyip üstüne
titrediğin
Esen yelden, çavan
günden esirgediğin
Kıymeti ölçülmez
sevgini yoluna serdiğin
Yalancı kıymetler
sevdalısı bu can
Ne vefasızmış anne.
Okutup, el içine
kattığın
Kâh elimden tutup,
kâh sırtına attığın
Geceler boyu başında
nöbet tuttuğun
Ninnilerini unutan bu
kulaklar ne sağır
Hasretini gidermeyen
bu gözler ne kör
Arayıp sormayan bu
dil ne ahraz
Kalbi taş kesen bu
beden
Oğlum dediğin bu can
Ne kadir kıymet
bilmez
Ne nankörmüş anne…