Dupduru saf ve berrak sesi sükûn bestesi.
Duyanı dinlendirir asude iklimlerde.
Dökülürken bardağa billûr ahenk güftesi.
Dinginliğin ilmeği ipekli kilimlerde.
Katmer katmer açılır demliğin naz bulutu.
İnce gül yaprakları hasret çeker nemine.
Gamzesinin ucuna gönüller teyellenir.
Kuruyan dudak muhtaç buğulu merhemine.
Hüsnü an mevsiminde asudelik demlenir.
Binbir nazla saçılır demliğin naz bulutu.
Billûr sır ülkesinin zümrüt bakışlı kızı.
Ateşin yüreğinden sızan harla kararır.
Semaverin telaşı demlik dilinde sızı.
Hazan demi çağında dem dem sular sararır.
Yudum yudum içilir demliğin naz bulutu.
Atlaslar diyarından esen has gül nefesi.
Bir yelkenli yol alır huzur sükûn çağına.
Efsanevî besteyi icra ederken sesi.
Takılır nice gönül sırma zülfün ağına.
İpek hayal biçilir demliğin naz bulutu.
Düyuna kalmaz arzu özlenen busesiyse.
Rayihası deminde efsunlu hayal peri.
O da aşağı kalmaz en güzel su sesiyse.
Çözülür bahar olur uhdesinde zemheri.
Sanma heves geçilir demliğin naz bulutu…
Ankara, 14.03.2012 İ.K