Bu nasıl bir dünya aklım almıyor
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor
Oysa fani kimselere kalmıyor
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor
Kimi şöhret için satmış her şeyi
Ar namus kalmamış yırtmış her şeyi
Kimi servet demiş yutmuş her şeyi
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor
Kimi gözün dikmiş makam-mevki’e
Kimi barda gezer bağlı saki’ye
Kimi boyun bükmüş Hakka baki’ye
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor
İki metre kare toprak hakkın var
Beş arşın beyaz bez bedenin sarar
Dünya senin olsa ki, neye yarar
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor
Aslolan, kulluğun farkına varmak
Şefkatle varlığı kavrayıp sarmak
Günde beş kez hakka divana durmak
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor
Dün, başını alıp terk edip gitti
Bu günü hiç sorma çok çabuk bitti
Yarınlar gönülde belki ümitti
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor
Alıp-verdiğimiz nefes emanet
Sen kendin bil yeter bunda keramet
Varlığına şahit binlerce âyet
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor
Kaşla göz arası ince çizgide
Yaşayıp gideriz nice ezgide
Kâh’ı, insan yokuş, kâh’ı düz gide
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor
Sultan Süleyman’a kalmadı dünya
Yedi kez boşandı dolmadı dünya
Ölüm var, kimleri almadı dünya
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor
KANDEMİR ne dese sözü dinlenmez
Akar durur gözde yaşları dinmez
Günü dolan bur'da gayrı eğlenmez
Kimi ağlar kimi gülüp oynuyor