HASTA
Veli bey kendini kötü hissetmektedir, ateşi çıkmış boğazı şişmiş ve öksürüp durmaktadır. Veli bey biraz da panik bir insandır aynı zamanda çok evhamlı ve aceleci biridir. Hastalığın verdiği panik ve aceleciliğiyle hastanenin acil servisinden içeri hızla dalmış ve doktorun önüne dikilmiştir.
- İyi günler, ben hastayım.
- Ben de doktorum.
- Eee onun için geldim zaten size.
- Hoş geldin nasılsın, iyimi sin? Der doktor eve gelen misafiri karşılar edayla.
Veli ise heyecanla;
- İyi olsam burada ne işim var doktor bey?
- Neyin var?
- İki As birde kupa kızım var.
- Bırak şimdi ası kızı
- O zaman biraz su verir misiniz?
- O niye ki?
- Kupa elimde kaldı ası kızı bırakınca, bari su doldurayım da boş durmasın
- Yahu sen komedyen misin? Hasta mısın?
- Ben de onu diyorum işte hastayım ben hasta!
Doktor ya sabır çekerek hemşireye döner;
- Hemşire hanım hastamızın ateşini ölçün, tansiyonuna bakın, kan ve idrar tahlillerini alın. Sonuçlar gelince de bana haber verin.
- Peki efendim.
Hemşire, Velinin doktorla yaptığı muhabbeti izlemesinin ardından muzipçe yaklaştığı veli ye seslenir.
- Kolunuzu uzatır mısınız beyefendi.
Veli hangi kolunu uzatacağını gerçekten bilemeyerek yine heyecanla sorar.
- Hangi kolu?
- Çevre ve temizlik kolu!
- Yahu hemşire hanım burada komedyen olan bendim hani!
- Doktor bey iki espri yaptığınız için komedyen deyince komedyen mi oldunuz şimdi?
- Öyleydim de siz espri yapınca hasta oldum.
- Çok şanlısınız o zaman.
- O niye?
- Ya hastanede değil de dışarıda hasta olsaydınız, bak biz hemencecik iyileştiririz sizi şimdi. Der hemşire karşısında bebek varmış gibi.
Veli altta kalır mı?
- Allah’ım ağlamak istiyorum
- Ne oldu beyefendi.
- Yakanızda ebe hemşire yazıyor ben hamile miyim yahu!
- Ne alakası var beyefendi?
Doktor seslenir karşıdan oturduğu sandalyede arkasına yaslanıp gülerek.
- Hani sen komedyen değil hastaydın?
- Vallahi bravo, tam dibindeyken anlamadın da, taa oradan bakıp anlayıverdin ne olduğumu. Neymişim?
- Hastasın hasta. Der doktor sağ elini başının yanına kaldırıp deli işareti yaparak.
Veli bu sorar hemen suratı ciddileşerek,
- Hayırdır doktor
- Ne hayırdır? beyefendi
- Böyle el kol hareketi yapıp duruyorsun da, anlamadım sen doktor musun komedyen misin?
- Doktorum ben doktor, gözlerin demi bozuk senin canım.
Veli bebek gibi sırıtarak bu sefer,
- Hah işte şimdi sen doktorsun bende hastayım ikimizde kabul ettik hadi beni iyileştir. Diyerek kollarını uzatır doktora,
Doktor garip, garip bakar,
- Bu ne şimdi?
- Sen seç.
- Neyi seçeyim beyefendi?
- Çevre temizlik kolumu, edebiyat kolumu?
- Haa, çevre temizlik kolu olsun bari dersi kaynatırız.
Yine doktor sinirlenerek,
- Yahu adam çekil git başımdan beni de şaşırttın iyice.
- Ben şimdi giderim ama dönüşüm muhteşem olur bak doktor.
- Şimdi de şarkıcımı oldun canım?
- Hayır canım ben hastaydım buraya gelince komedyen oldum şimdide mafya babası oluyorum.
- Hayda mafya babası nasıl oluyorsun şimdi yahu.
- Eee şimdi gideceğim sekiz on adam toplayıp seni dövmeye geleceğim onları başı olarak ta mafya babası olacağım. Der veli mafya babası gibi bakarak.
O sırada hemşire içeriye girer elinde evraklarla
- Doktor bey hastamızın sonuçları buyurun.
- Veli bey sonuçlar burada. Der veliyi heyecanlandırırcasına gülerek doktor.
Veli yine paniklemiştir.
- hadiii açıklayın ne olur doktor bey. Der veli sesini yumuşatarak.
- Açıklıyorum veli bey, İstanbul üniversitesi makine bölümünü kazanmışsınız.
Doktor artık gülmeye başlamıştır keyifle, veli ızdırap çekmeye başlar ağlar gibi,
- Bu ne şimdi doktor bu ne yaaa?
- Ağlama Veli beyefendi, ağlama, önemli bir şeyin yok sadece biraz üşütmüşsün ilaçlarını yazıp hemen göndereceğim seni.
- Ne yani ben şimdi üniversiteyi kazanmamış mıyım? Der Veli şaşkın ifadeyle.
- Yahu git başımdan, deli misin? veli misin? komedyen misin?
O sırada içeriye Velinin karmaşa içerisinde gizlice arayıp çağırdığı beş altı arkadaşı girer.
- Hayır doktor hayır mafya babasıyım…..