Durgun hava bekledim çok sert esen yel çıktı

Arkamdan kucaklayıp görünmez bir el sıktı

Aramıza Ya Rabbi köprü kurdum sel yıktı

Bedenden kayık yaptım kürekle varamadım.

 

Bunca zahmetten sonra tüm tarlaya kül ekti

Dursun dediğim anı kocaman bir fil çekti

Sanki yatak değişti yolda giden nil sekti

Bu vücut hareminde kendime yaramadım.

 

Tahmini mesafeye metre dedim mil oldu

Sevdiğim mübarekte sade yüze çil doldu

Kapanınca pencere güneş vurdu tül soldu

Gönlümün radarında ben aşkı taramadım.

 

Yiyecek bolluğunda etrafına kil saçar

Çok zaman didişmekten canı yanar dil kaçar

Bülbül unutsa bile her seherde gül açar

Kanatınca dikenler yarimi saramadım.

 

Samimi duygularla şip şirin bir il bakar

Aydınlık sokakları ışık veren pil yakar

Sular büyük rahmetken insan boğan göl sakar

Eşbah ile ervahı kendimce karamadım.

 

Yıkmak için barajı üç parçaya böl bendi

Leylasız yolculukta bir mecnunu çöl yendi

“Ölmeden evvel ölün” hitabında öl dendi

Muhteşem dürülmüşü benden ayrı aramadım.

 

03.04.2012

Ahmet Çelik

Ceyhan

( Kayık başlıklı yazı AhmetÇELİK tarafından 7.04.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu