Gelin, evlenmek üzere hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın.Sözlük anlamı budur.
Anadolu da belli bir yaşa gelmiş kıza da 'gelinlik kız' diye hitap ediyorlar.
Genç kız daha baba evindeyken de bu ad altındadır.
Muhterem annemiz en baştan çizgisini çeker ve kendi nasıl yetişmişse seni öyle eğitmeye çalışır.
Gerek nesir olarak ve gerekse şiir diliyle meramımızı dile getirelim;

Ay gız horoz öttü vakit öyledir
Bu vakite kadar kız da yatar mı?
Tepemizde kalk kalk diye yeyletir
Oğlanlarla bizi aynı tutar mı?

Anne,kalıplaşmış davranışlarını sürdürmek isteyecektir.Kızın tepkisi bellidir.Hakkını ya savunacak,ya da sessiz kalacaktır.
Efendim sessiz kaldıysan,daha yolun başındayken boyun eğdiysen,hayatın boyunca köle olmaya mahkumsun.

Gün ağarmasıyla,odana alaca bir ışık vurmuş,pembe rüyalar görmektesin.Annenin sesi de bir kulağından girer öbür kulağından çıkmaz mı?

Anne başında gâzel okumaya başlar.

Kız dediğin her gün dağı devirir
Kapıyı-bacayı güle çevirir
Yarma ,bulgur yapar,harman savurur
Ay gız akşam oldu zaman yeter mi?

Neyse acıma hissin ağır basar,istemeyerek uyanırsın.Sana düşen işlerin bir kısmını 9'a bölerek yaparsın.Çünkü senin indinde 9 kardeşin de aynı vazifededir.Adil olan da bu değil mi?

Şimdi baba evinde hakkımızı aldık.Netice de okuduk,belli bir yaşa geldik,eşimizi de kendimiz seçtik.

Asıl mesele bundan sonra başlıyor.Mübareğin;anası,babası,büyükbabası,babaannesi,dedesi,anneannesi hâlâ yaşıyor.Yaşasın da Allah daha uzun ömür versin.Fakat,sen kime gelinlik edeceksin? Herkesin kendine göre kuralları var.Birinin ak dediğine öteki kara diyor.Kayınbaba,kayınvalide  bu muhteremler daha onlar tarafından yönetiliyor.
Onlar bağımsız olmadıkları için senin de bağımsızlığını tanımayacaklar.Doğal olarak sen de onları tanımayacaksın.Hemen devreye valide girecek,elinde oyası,kalın çerçeveli gözlüğüyle gözünü oymaya çalışacak.
Gelin sazını eline almaz mı?

Yedin Ali ekmeğini
Şişirdin o göbeğini 
Diktin gözün bebeğini
 Diyeceğin ne kaynana

Kaynana'nın tansiyonu çıkacak,ayılıp-bayılacak.Beli zaten değirmen taşı gibi olmuş,bir de arabaya taşı......Arasıra kısık gözüyle davranışlarını takip edecek.Buradaki tavrın çok önemli.Eğer üzüldüğünü görürse her zaman aynı yapacak.O nedenle tepkisiz kalman icab edecek.

Eve dönüşünde mutlaka intikamını alacak;
 Çekirge bacaklı,sümüklü gelin
 Saçların dökülsün , kırılsın belin
 Gözlerin kör olsun  lâl olsun dilin
Nerden geldin? Ocağımı batırdın

Kayın peder ve eşinin dünya umrunda değil,onlar arada geçinenlerdendir.Her ikisi de seninle yüz-göz olmak istemediğinden olanları görmezden gelecek.Sen de çeşitli sınırlamalar getirerek ilişkileri belli seviye de tutmak zorunda kalacaksın.

Gelin kavramı nerden geliyor? Kökenine inelim, mecburen.
Tarihçesi, 
''İlkel çağlarda, özellikle totem inançlarına bağlı klan düzeninde gelin olan kız totemini değiştirir, kocasının totemine bağlanırdı. Bu yüzden gelin törenleri totem inançlarına bağlanarak yapılan dinî tören niteliğindeydi. Eski türk topluluklarında da bir obadan başka obaya giden gelin için düzenlenen törenler böyle bir nitelik taşırdı. İslamiyetten sonra gelin törenlerine bu dinin kuralları hâkim oldu, fakat eski çağlardan süregelen bir çok husus da tutuldu.''

Anadolu'da gelin törenleri; 

''Yeni bir eve gelin giden kız, bazı kurallara uymaya mecburdur. Baba evinden çıkarken geline babası tarafından bir kemer kuşatılır ve "baba ocağından diri çıktın, koca ocağından ölü çıkacaksın inşallah" diye dua eder. ''

Görüldüğü gibi,baba evinden çıkarken kuzuyu zaten kurda teslim ediyorlar.Yani eti senin,kemiği bizim diyorlar.
Efendim, netice de insanız.Belli hak ve özgürlüklere sahibiz.Biz kendi hakkımızı kendimiz almadığımız sürece kimse bize o hakkı iade etmez.Gerekirse' cana can dişe diş'savaşmalıyız.

Bu köhnemiş 'gelin kavramını''yıkmalıyız.Hem kendimiz için hem de bundan sonra yetiştireceğimiz çocuklarımızın için daha adil bir ortam hazırlamalıyız.

''Daha insancıl ve aydın yarınlar'' bizim içindir.

Melahat Temur

( Gelinlik Kız- Gelin başlıklı yazı MelahatTEMUR tarafından 13.04.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu