Kıl düğüm tutmaz derler deliler ise öğüt
Düz olmayı bir türlü öğretemedim sana
Anladım eğilmezmiş kocamış kurtlu söğüt
Saz olmayı bir türlü öğretemedim sana
Yol yordam aramaktan ağardı garip başım
Yere değdi değecek kalkmıyor karakaşım
Tat vermiyor üç öğün yediğim ekmek aşım
Tuz olmayı bir türlü öğretemedim sana
Zemherilere kardım tırnaklarım morardı
Ayaz vurdu tenime betim benzim sarardı
Karakış geri geldi baharlarım karardı
Yaz olmayı bir türlü öğretmedim sana
Uykuyu kırka böldüm derbeder yaşıyorum
Umursamaz tavrına kızgınım şaşıyorum
Sevdanın otağında yalnızım üşüyorum
Tez olmayı bir türlü öğretemedim sana
Her geçen gün artıyor gönülde efkâr harım
Sabra mecal yetmiyor yırtılır gönül zarım
Dert oldu bu sevdada benim en büyük kârım
Köz olmayı bir türlü öğretemedim sana
Tüy bitti şu dilimde ne söylesem yararsız
Desen ki sen gülümsün dikenlerin zararsız
Belki de senin gönlün bu sevdada kararsız
Biz olmayı bir türlü öğretemedim sana