Gezersin yaylaları, sırtında kalın aban.
Sadık dost kara çomar, kanadın kolun olur.
Doğanın kucağında, su
kenarında oban.
Azığın kuru soğan, böreğin balın olur.
Tertemiz yaşıyorsun yalan dolandan uzak.
Sıcacık giyinirsin , koyun yününden kazak.
Kış günü kuzey yönden,ne yaman eser sazak.
Dağların kuytu
yeri, sığınak belin olur.
Reyhanlar dokunmadan, güzel rayiha saçmaz
Önünde durur sürün, başka yerlere kaçmaz.
Alıştın bu hayata,
seni şehirler açmaz.
Gökyüzü sana yorgan, çimenler yolun olur.
Birine sevdalısın, asla geçmezsin ondan.
Ağanın güzel kızı, ceylan bakışlı Handan,
Babası razı olmaz, gönül versen de candan.
Takıyı bastırmazsan,
yabana gelin olur.
Kavalın nameleri, vuslat türküsü çalar.
Cananı düşündükçe, gözlerine yaş dolar.
Yarini göremezse,
aşığın rengi solar .
İçini yakan ateş,
mangalda külün olur.
Şifasız bir illettir,
kanıyor gönül yaran.
Aşkındır tek sermayen, cebinde yoktur paran.
Koysalar teraziye,
ağırdır gönül daran.
Ne fayda geçmez bunlar, sevdiğin elin olur.
Sevginin değerini, bilmiyor zalim eller.
Ecelsiz öldürüyor, duyarsız acı diller.
Bülbüller zar ederken, sararıp ölür güller.
Kaynağın berrak suyu,
çamurlu selin olur.
Ülkü Ahıska