Gece rüzgar vurdu yüzüme, elime değdi elin… Titredi tenim, ağladı gözlerim. Karanlığa salıverdim duygularımı…Seslendin bana, gel yürüyelim beraber… Özüm sana döndü, zaten sendeydim. Bir gece geldiğin gibi bir gece gideceğini bilerek tutsaklığını kabullendim. Geceler değil midir özlemlerin yeşerdiği zaman. En güzel zamanlardır benim için. Aşkı, sevdayı, hasreti, özlemi, gülümsemeyi doya doya yaşadığım geceler yalnızlığımla dans ederim senin yokluğunda. Vardın, yok oldun; yok olmak zorundaydın. Bir gece bana seslendin metrelerce yüksekten, seni seviyorum diye bağırdın ordan. Yıldızlar seni bana getirdi sanki… Gecenin derinliğinde derince gizli sevdamıza yelken açmıştık o dakika… O sevda bizi uçsuzluğa götürecekti, biliyorduk. Biliyorduk, sonu olmayan yoldu bizimkisi… Gönülden sevenlerin, gönülden kırgınlıklarıyla doluydu yaşamımız…. Kırgınlıklarımızla sarılmıştık birbirimize, kırgınlıklarımızla kopmuştuk birbirimizden gecenin içinde…