Son günlerde "dönme" sözcüğünden çokça bahsedilir oldu. "Dün bu idi, bugün şu...Saf değiştirdi. Önceden benimsediğinin tam zıttını savunur oldu." Gibi ifadelerle anlatılmaya çalışıldı bu sözcük.

Bu sözcüğün bende de dönen nesnelerle ilgili çağrışımlar yarattığını fark ettim. Mesela:

- Fırıldak: Hani çocukken oynadığımız fır fır dönen şey!

- Tekerlek: İnsanlık tarihinin en önemli buluşlarından biri olarak kabul ediliyor.

- Vantilatör: Serinlemek için kullanıyoruz.

- Dünya:  Kendi ve güneşin etrafında dönen gezegenimiz.

- Semazen: Mevlanayı anma törenlerinde izleme imkanı bulmuşunuzdur.

- Döner:  Önceleri dana etinden yapılırdı; şimdi ise tavuklusu, sucuklusu v.s var.

- Değirmen taşı: Ortası delik kocaman yuvarlak bir taş, buğdayı un haline getiriyor. 

Bu örneklerden farklı olarak tabii ki;

-Hatadan dönme,

-Yoldan dönme,

-Yatarken sağdan sola dönme,

-Bir ses duyup arkaya dönme ve dahası........ da var. 

Bu konuda dikkatimi çeken bir husus; dönen nesnelerin hepsinde mutlaka bir etmen söz konusu. Yani onlar kendiliğinden değil de bir güç tarafından döndürülüyorlar. Peki insanın döneni için de bu geçerli mi? Elbette ki onların dönmesini sağlayan bir etmen de var. Çoğunlukla da bu "çıkar" motivi olmaktadır. Yoksa durup dururken kişi niye dönsün ki... 

"Dönmeler"e kızanlara, onları eleştirenlere basında sıkça rastlamaktayız. Eylemlerinden dolayı birçok kişi tarafından kınanmaktadırlar. Bunları bir yana bırakalım da işin biraz da mantıksal tarafına bakalım: Yıllar önce bazı kişileri savundukları fikirlerde samimiyetsiz bulup; "-Siz, bugün bunu söylüyorsunuz; ama yarın bu fikrinizin tam zıttını savunabilirsiniz" dediğinizde:

-Hayır. Biz dönmeyiz... cevabını alan birisi aynı kişilere bugün:

-Dün savunduğunuzun tam tersini bugün savunuyorsunuz.Yarın da bunun tersini söylersiniz, dediğinde gene:

- Hayır biz dönmeyiz... cevabını alınca sinirden hop oturup hop kalkıyor. Halbuki biraz sakinleşip düşünse bu adamların iki cevaplarının da aynı doğruluk değerine sahip olduğunu görebilecektir. Çünkü adamlar her iki halde de "biz dönmeyiz" diyerek bir itirafta bulunmuyorlar mı? Herhalde "paradoks" dedikleri bu olsa gerek...

Size iki soru:

-Dönmenin dönmesi olur mu?

-Ya da dönme dönerse ne olur? soruları saçma bulmuş olabilirsiniz, ama dedim ya, ben bu "dönmeler"e taktım.... O nedenle benim kusuruma bakmayın!

Ömer Faruk Hüsmüllü

( Dönme Paradoksu başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 1.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu