Düstur edinmişler hep almaya,
Bir şeyleri yok koymamışlar ortaya,
Yemin etmişler garibanı yolmaya,
Faydaları olmaz, kapılmışlar dünyaya
Millet ne eder, nasıl yaşar bilmezler,
Hepsini yeseler doydum demezler,
Masumu görmez, zenginiz derler,
Dostluğu unutup kendisini görürler.
Derler ki özde Müslüman’ız biz,
İçimiz dışımız pakı pak tertemiz,
Ne özde nede söz de birlikteyiz,
Güven olmaz onlara yine biz bizeyiz..
Ahkâm kesip konuşmayı severler,
Kendilerince boş havanda su döverler,
Geçmişlerini unutup birde söverler,
Kendilerini ilerici bize gerici derler…
Fitnelik, fesatlıktır onların işi gücü,
Sadece garibanlara yeter bütün gücü,
Doğruluk bilmezler, onlara olmuş öcü,
Sadece dürüst olmayana olurlar sözcü..
Lanet okurlar, bilmez kendileri lanetliler,
Hakir görürler, bilmezler kendileri sefiller,
Cehenneme yanmak için odun derlerler,
Cenneti hayal edip rüyalarında göremezler,
İlah gibi taparlar, doymazlar paraya pula,
Midelerini doldururlar garibanın hakkıyla,
Sevap yerine, çuvalı doldururlar günahlarıyla,
Kalıcı azap için ateş yükü taşırlar sırtlarıyla,
Yaşanan gerçeği abes görüp yadırgarlar,
Sonunda idam için darağacını da kurarlar,
Gerçeği anlamadan kendilerince karara varırlar,
Hak hukuk sadece kendi bildikleri onu yaparlar.