Hiç unutamadım baba
Seni kaybettiğim o karanlık geceyi
Son kez tuttuğumda omzumu
Seni benden alan iki gram kurşunu
Ellerimi ellerinden çekmeden son kez elimi tutuşunu
Ruhunun önümde semaya uçuşunu
Ne gerek vardı baba benim önüme geçmeye
Ne gerek vardı ölüm şerbetini benden önce içmeye
Geçtinde ne oldu sen öldünde ben yaşıyormuyum
Yaşayan ölü derler ya baba işte ben oyum
Hala her kurşun sesinde ağlayan bir yavruyum
Hala kalkacaksın diye kabristanında bekliyorum
Gitmiyorum işte baba gitmiyorum 
Bana seni toprağın altına koyarlarken
Senin hergün yanıma geleceğini söyledi bir amca
O günden beri mezarına sarılarak yatıyorum 
Mezarının yanı başında mis kokunla kalkıyorum
Dayanamıyorum, hergün mezarının başında ağlıyorum
Niye gelmiyorsun, Yoksa  beni sevmiyormusun
Yoksa sende annem gibi beni unuttunmu
Yoksa seni bırakmıyorlarmı 
Seni bekleyen bir yavru olduğunu bilmiyorlarmı
Bize hiç acımıyorlarmı baba

Sen hiç susazma diye hergün toprağını gözyaşımla suluyamıyorum artık
Göz yaşlarım kurudu, bende susazdım baba
Senden sonra kimse yemek vermiyor bana
Dağın başında ne su var nede yiyecek bir lokma
Karnım ağrıyor dört gündür veya beş gün
Sen tam öğretmedinki saymayı bana
Sadece altıya kadardı bana ezberlettiklerin
Sadece yaşımı sayabilecek kadardı söylediklerin 
bir kaç kere yaprak yedim acıydı tadı yiyemedim 
Toprak doldurmaktı midemi bir ara niyetim
Bir kaç gün toprak olduysa da yemeğim
Ondan sonrada toprakta yiyemedim
Sen topraksız kalırsan üşürsün diye yemedim
Zaten toprak yedikten sonra dahada ağrıyor karnım
Susuz bırakıyor beni susuzluğa hiç dayanamıyorum
Bide baba başım çok ağrıyor yerimden kalkamıyorum
Gece gündüz öksürük nöbetine takılıyorum
Çok üşüyorum baba, çok üşüyorum
En çokta yağmur yağdığı zaman 

Sen olsaydın üzerime yağmur yağmazdı
Elbiseci amcadan aldığın cicilerim ıslanmazdı
Bana sıkı sıkı sarılırdın üşümezdim
Sen yanımda olduğun zaman titremezdim
Sen olsaydın zaman su diye inlemezdim
Sen benden ayrılmasaydın yemek diye toprak yemezdim
Senden sonra beni yanına alan amcadan kaçıp gizlenmezdim


Altıncı sayıdan sonra ki gün kadar oldu baba 
O yabancı evden kaçıp sana gelişim
Baba dudaklarım kurudu, başım bugün daha çok ağrıyor
Ayaklarımda soğuk bir karıncalanma var
Yavaş yavaş yükseliyor başıma doğru
Her yükselişinde dahada soğuk oluyor
Dahası artık hissetmiyorum soğuk olan yerleri

Baba, Babacım
İşte geldin sonunda, çok korktum baba gelmiyeceksin diye
Uzat elini baba, Sar belime elini kaldır beni
Hadi gidelim annemide alalım 
Onuda çok özledim 
Hadi gidelim baba
Anneme gidelim
Ama bir daha beni bırakma olurmu
Canım babacım








( Baba başlıklı yazı FatihGürdal tarafından 2.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu