Online Üye
Online Ziyaretçi
bir keşmekeş girdabında dûçar düştüm
gark etti aşkına felek beni nar-ı sevdana
firkatin gönül gülşenimde bırakmadı ezharı
esrarı budur bendeki ruh-u hâletin
tahayyül edemem zaten visali
afitaba yaklaşmaktır onun misali
zira yaklaştıkça yanarım, kül olurum
arzuhalim hâlet-i cehennem nümün
meşkûrumdan acep memnun mudur yâr
ağyarın elinde kalmış o güzel yâr
serencamım işte budur namütenahi ıstırap
maslubum yâr-i destin hicranında…
Müfteilün / müfteilün / müfteilün / müfteilün