Online Üye
Online Ziyaretçi
Sevdanın şeminde pervane idim
Ruhumu ateşe vererek döndüm
Kereme misaldi yürek de odum
Aslının narına girerek döndüm
Kim dayanır kalp yerinden sökülse
Tabipler de bir kenara çekilse
Em dedikçe kızgın yağlar dökülse
Yaraya tuzları sürerek döndüm
Ciğer parem derken ele düşmüşüm
Halden anlamaz bir kula düşmüşüm
Say ker bela denen çöle düşmüşüm
Hüseyin’i ezalar görerek döndüm
Kim bilir bağrımda harlanan közü
Yakar dağı taşı eritir buzu
Gören bilir bilen demez bu gizi
Sevdanın sırrına ererek döndüm
Hazanım böyle bir ataştan çıkıp
Bir günde on öğün gözyaşı döküp
Öksüz çocuk gibi boynumu büküp
Derdimi sineme sararak döndüm