Bir ülkede farklı düşünen insanlar sabaha karşı evlerinden alınıp, aylarca hakim karşısına çıkarılmadan hapishanelerde tutulurlarmış. Bu uygulamaya bazıları karşı çıkarken, bazıları da “Bekleyelim, ne var bunda canım! Eğer suçsuzlarsa bir gün adalet yerini bulur.” derlermiş.

Oruç Baba da der ki: Bugün haksızlığa uğrayan insanların çığlıklarını duymayanlar, yarın kendi çığlıklarının duyulmadığından yakınmasınlar.

 

**

“Bugün geçsin yarın yaparım. İleride ben bu sorunu çözerim. Beklediğim fırsat henüz doğmadı. Hele o gün bir gelsin…” diye diye ömrünün çoğunu tamamlamış birisi.

Oruç Baba der ki: Harekete geçmenin en uygun zamanı nedir? Böyle bir zaman yok. Beklemeden hemen şimdi…

**

Hep kötü bir olay olacak korkusu ile yaşıyordu. Hiç kimseye güvenmiyordu. O yüzden dostlukları, arkadaşlıkları çok kısa ömürlüydü. Güç beğeniyordu, hatta hiç beğenmiyordu. Kendi mutsuzdu, istiyordu ki başkaları da mutsuz olsun. Gülen, etrafına neşe saçan, olaylara olumlu bir açıdan yaklaşan insanlardan nefret ediyordu.

Oruç Baba der ki: İyimser kişiliğini biçimlendiren bir heykeltıraş ise, kötümser de kişiliğini parçalayan bir balyozdur.


( Oruç Baba’nın Kıssadan Hisseleri-1 başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 6.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu