HOŞ GÖR BENİ BODRUM
DÜZELTİYORUM İŞTE
Muğla’nın gözbebeği
Türkiye’nin incisi
Koylarınla kucaklarsın bizi
mavinle beyazın okşarken içimizi
Sımsıkı sarar mandalina ağaçları
dalları kol sanki
Gelenler soydaş olur bir anda büyünle
Kaynaşıp yoğrulur her düşünce gizemli gücünde
Yel değirmenleri uğurlar gönlü kalıp da gideni
Zeytinlikler yalnızlaşır güz ortası
Makiler gümbetlerle avunur bizsiz bizsiz
Boynu bükük söner gözleri yakamozların
Begonvilleriyse hiç sorma
unutur beyazını sarısını
mor mor döker yaprak yerine yaşları
Yokluğunda her körfez Güllük
Kerme
Mandalya
Adalarsa ya Orak ya Karaada
Depreşir anılar doğan güneşle ayla
Ayaklanır yürekler günler geçtikçe uzakta
Tarih dersen Herodotos’um sende
Yazar olurum Cevat Şakir’in kaleminde
Hicivlerim dilden dile
ayıramazlar beni Neyzen’den
gazel gazel yankılanır sesim neyle
Bir de bakarsın denizciyim yat limanında
Turgut Reis’le el ele
Düşlerimde Rodos seferi
bağrıma bastıktan sonra seni
tam ayrılacağım akşam
Kanuni Sultan Süleyman’la
Kale’de
Bir Myndos’da yaşarım bir Kandiba’da
Pasanda
Termil
hepsi
hepsi biziz
Aşarken çağları el sallar Ada’ yla iki Artemisia
Yakınırım tanışamadığıma Büyük İskender’le
daha nicesiyle
Yüreğim gündüz Karya’lı gece Dor
Lidya ezgileri kulaklarımda
Akın akın Pers’ler dolar içime
Kapılır gider beynim
gönlüm
gerçeklere
düşlere
baş başayken seninle
dingin yörelerinde
Renkli
çoksesli
çılgın geceli yarımada
Esrikleştim seni andıkça
Uydunum
bağışla
Dilim sürçmüş ilk başta
Ne Ege’nin
Ne Türkiye’nin
Dünya güzelisin sen dünya
SEÇKİN GÜNDÜZ