Şiire Şerh:


        Öncelikle hiçbir milletin insanına karşı art niyetim yoktur, olamaz da... Fakat her millet için bir algı/imaj/kimlik olduğu da aşikârdır ve bunun kırılması oldukça güç olsa gerek. Türkler için de dışarıdaki algı/imaj "barbar" olduğumuz yönündedir. Son yıllarda kimilerince bu algı/imaj kırılmıştır... Bu noktada takdiri siz değerli dostlarıma bırakıyorum.

          Nacizane, dünyadaki milletlerin imajı üzerine bu şiir kaleme alınmıştır. Yoksa benim ırkçı yaklaşımım asla ama asla olamaz... Ben ki tüm sınırların kalkması ve evrensel kardeşliğin olması düşlerini hep yaşarım.


        İslâm'da YÜCE YARATAN'IN ALLAH'IN 99 ismi vardır ve takdir edileceği üzere Tanrı ismi yoktur. Tanrı sözcüğünü özellikle kullandım; amacım Çok Tanrı inancına, Putperestliğe inceden inceye dokunmaktır...Yanlış anlaşılması beni derinden üzer... Ne mutlu ki bizler inançlı insanlarız... Bu tamamen bir kurgudur, düştür...


       Son olarak, Bozkurt GÜVENÇ hocamın "Türk Kimliği" adlı muhteşem çalışmasını tüm dostlarıma tavsiye ediyorum...





“Ruhundan üfledi
Ve Tanrı insanı yarattı

Hakeza başladı muamma hayat”




Her şey karşıtlarıyla var âlemde

İ y i * k ö t ü

G ü z e l  * ç i r k i n

Y a ş a m  * ö l ü m

A ş k  * n e f r e t

Hepsi bu sinemada…

Düşün babam düşün…

Vardır elbet bir hikmet



Tanrı’nın ruhu fazla sinmiş üzerime

Ne farkım var Antik Yunan Tanrı’larından

Gâh uçuyorum Çin Seddi’ne

Gâh Nil Nehri’ni yarıyorum ellerimle

Dünya ayaklarımın altında ne de olsa…



Kudüs’ten geçiyorum, Ağlama Duvarı çaresiz

Bir Filistinli kız çocuğu elini uzatıyor bana

Bir yandan misket bombalarını topluyorum

Saçıyorum zalimlerin üzerine…

İnfial yaşıyor yüreğim

Ne kadar çok zalim var diyorum

Sessiz çığlıklar var Kâbe’min duvarlarında,

Mescid-i Aksa’da, Taç Mahal’de…




Avrupa’da durum nasıl bir b/akayım diyorum

Roma’daki katedralden geçiyorum

Korsanlık değişmemiş görüyorum



İspanya’da boğalar önünde insanlar

Ne yapıyor bunlar ne yapıyorlar

Olunmaz ki hayvandan daha hayvan



Beyaz Saray’a varıyorum

Pentagon’a…

İşleri güçleri savaş bunlarınki

Ne kadar da çok oyun seviyorlar

Entrikalar, hileler, desiseler…

Daha bilmem, daha neler neler…






Özgürlük diyorum özgürlük

Eiffel Kulesi’ne çıkıyorum

Ne kadar da burunları havada insanlar

Kibarlık budalası bunlar


B/akıyorum Şehr-i İstanbul’a

Kız Kulesi coşmuş esrik aşklarla…

Kordonboyu’nda sevgililer el ele

Cıvıl cıvıl Konak Meydanı

Kıpır kıpır Sultan Ahmet

Ne güzel insanlar var diyorum

Gezmek istiyorum içim sevgi dolu…



K a p a d o k y a

Ege sahilleri

Ve Akdeniz kıyılarına vuruyor seferim

Urfa’da Balıklı Göl’e akıyorum

Kültür beşiği Hatay’a bakıyorum ne güzel

Akşam oldu olacak

Nemrut’ta güneşin batışını izliyorum…




Bir gelincik görüyorum

Sevgilim aklıma geliyor


Çok uzaklardan...

Sevgi dolu yüreğimle

El sallıyorum...Ona

Selam sana TANRIÇAM

Sevgiliye selam…


Uyandım uykumdan sıçrayarak

Ne kadar da zormuş Tanrı olmak…





____________________________________________ e d i b / a h m e t









 

( Seyyar Düşler başlıklı yazı edib/ahmet tarafından 9.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu