Online Üye
Online Ziyaretçi
Sigara Üzerine
Sigaranın zararlarını anlatmayacağım bu yazımda. Zaten içenler, her gün paketin üzerindeki o iğrenç resimleri görerek sigaranın zararları hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Basında da bununla ilgili yazılar, filmler, uyarılar gündeme geliyor.
Bu yazıyı, on beş yaşındaki oğlumun, kuzeniyle oturup bir buçuk paket sigarayı içtiklerini duyduktan sonra, oğluma yaptığım kibar uyarının ardından kaleme alınma gereği duydum. Sözlü uyarıyı bir de yazılı olarak yapayım ki yarına belge olsun.
Ben de eskiden sigara içenlerdendim. 2004 yılında sigarayı bıraktım. Yok, sigarayı bırakamıyorum diyenleri de samimi bulmadığımı itiraf etmeliyim. Sigara, bırakmak istenince bırakılıyor. Kendimi bir kenara koyarsam, çevremde bunu yapanların varlığına da şahidim.
Günde bir paket sigara içtiğim zamanlardı ve kayın biraderim, sekizinci sınıf öğrencisiyken 2004 yılında yanıma geldi. Bir yıl benimle kaldı ve Anadolu lisesi sınavlarına hazırlandı. Çocuk sigara içiyordu. Sekizinci sınıf öğrencisinin sigara içmesine göz yumamazdım. Ama ona sigara içme diyebilmem için benim de sigarayı bırakmam gerekti, çünkü yapma dediğim şeyi kendim yapıyorsam bunun ikna ediciliği olmazdı.
Kayın biraderime “Oğlum, sigara içme!” diyebilmek için sigarayı bıraktım. Ona sigarayı bıraktıramadım, ama bu sayede ben sigarayı bırakmış oldum.
Yıllar önce babamdan dinlediğim bir olay vardı. On iki yaşındayken babasını kaybeden babam, yedi kardeşin büyüğü olarak omuzlarına ağır bir yük almış ve kardeşlerinin sorumluluğunu üstlenmişti. Benim çocukluğumda amcam ve küçük halam şehirde liseye gidiyordu. Babam haftada bir iki gün şehre gider, onları kontrol eder köye gelirdi. Yine bu günlerin birinde akşam arabasını kaçırınca köye gelememiş, amcam ve halamın yanında kalmak için eve gitmiş.
Sonrasını şöyle anlatmıştı babam: “Eve girdiğimde beş altı delikanlıyı yerde oturmuş kağıt oynarken
buldum, öyle bir sigara içmişlerdi ki ev tamamen duman olmuştu. Kardeşim de
aralarındaydı. Beni bir anda karşılarında gördüklerinde ne yapacaklarını
şaşırdılar, ayağa kalkıp sigaralarını söndürmeye, atmaya çalıştılar. Onlar tek
tek kimin oğlu olduklarını sordum, sonra dedim ki ‘Gençler, size bir şey demeye
veya yapmaya hakkım yok, ama babalarınıza bu durumu anlatacağım. Kardeşime de
gereken dersi vereceğim.’ Sonra kardeşime arkadaşlarının gözü önünde birkaç
tokat attım ve bir daha sigara içmemesi için uyardım. Tekrarlarsa daha sert
müdahale edeceğimi de söyledim. Birkaç yıl sonra kardeşimle bir tartışmamız
sonrasında bana dönerek ‘Arkadaşlarımın önünde bana attığın tokatları hiç
unutmadım, bunun hesabını senden bir gün soracağım.’ Dedi. Amcan benden bunun
hesabını bir gün soracak ve ben de o günü bekliyorum.”
Aynı olayı bir müddet sonra amcamdan dinledim. Polis memuru amcam, bir sohbetimizde söz sigaradan açılınca şunları anlattı: “Bir akşam arkadaşlarımla oturmuş kağıt oynayıp sigara içiyorduk. Abim aniden içeri girdi, bizi o halde görünce çok kızdı ve bana sigara içtiğim için arkadaşlarımın önünde birkaç tokat attı. Bir daha aynı şeyi yaparsam, sigara içersem daha ağır ceza vereceğini söyledi. O zaman abimin bu hareketi çok zoruma gitmişti, ama Allah razı olsun abimden, onun sayesinde sigaraya başlamadım. Şimdi sigara içen arkadaşlarım sporda, eğitimde nefes nefese kalırken ben sapasağlamım ve ciğerlerim tık demiyor.”
Büyükler örnek alınır, oğluma bu olayı anlattım ve “Bak oğlum, dedim, seni şimdi kibarca uyarıyorum, bir daha sigara içtiğini duyarsam, görürsem, babamın taktiğini uygularım.
Evet, sigara zararlıdır.