Pırıl pırıl ışıltılı bir şehrin
Fakir mahallesine geldi gezgin
Duvarları çatlamış kulübeler
Perdesiz pencereler vardı
Sabah ayazı yola düşerdi çocuklar
Yırtık pabuçları elbiseleri dardı
Kimi okula giderdi harçlıksız
Kimi mendil satardı
Üç kuruş para kazanmak için
Beş boğaza bakmak için
Yok, bahasına çalışırdı erkekler kadınlar
Zordu sıkıntılıydı hayat
Yıllardır sırtına bir ceket alamamış baba
Üstünde yamalı bir elbise annenin
Yoksulluk buz gibi donardı odalarda
Yarı aç yatağa yatınca
Uyumak ne mümkün
Sessiz hıçkırıklarla bir çocuk ağlardı
Tek tek dolaştı sokakları gezgin
Bacası tüten ocağında et pişen
Bir ev aradı
Çiçekli perdelerle süslü pencereler
Bahçesinde begonyalar güller
Karnı tok ağlamayan bebeler
Şen kahkahalar gülen yüzler
Heyhat bulamadı
Sonra ışıklı caddelere çıktı
Süslü cafeler kaldırımlarda masalar
Bir bolluk bir ziyanlık ki hak getire
İki yudum içmiş çayını yarısı bardakta
Bir kaç lokma almış kekinden pastasından
Didiklenmiş tabakta
Çöpe gidiyor bir yığın et ekmek tatlılar salatalar
Unutmuş yoksulu muhtacı
Keyifle gülüyor ziyankârlar
Üzüldü insanlığın haline
Hani komşusu açken tok olmazdı Müslüman
Hani kutsaldı bunca yemek nimet
Atılmaz dökülmezdi
Hani fakire uzanan eller vardı
Bu muydu insanlık bu muydu iman
Düşünmez misin dünyalıkla sınanan ey zengin
İsrafa değil vermeye açık olmalı elin
İçinde bir acı yüreğinde isyan
Başını eğdi kederle gezgin
Çekip gitti oradan, kaçtı sahte pırıltılardan
Gözyaşları çaresizliğine aktı
Şehrin yoksul sokakları belki de ona muhtaçtı.
Ş.AYDOĞAN / GÜLCENAZ
(
Gezgin başlıklı yazı
Şükran Aydoğan tarafından
25.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.