Gözlerime gelmesin
duman üstüne duman,
Öyle bir
güleyim ki çocukluğum raks etsin.
Sultanımdan
feyz alsın yaşadığım kor zaman,
Öyle bir
güleyim ki çocukluğum raks etsin.
Babamla yeniden
ben teravihler kılayım,
Annemin
ellerinden börekleri çalayım,
Ağamın mekânına
muhabbetler salayım,
Öyle bir
güleyim ki çocukluğum raks etsin.
Yürek sesimle
her an öreyim muhtaçları,
Bu akşam
muhabbetle tok edeyim açları,
Teyzemler
hazırlasın sahurda güllaçları,
Öyle bir
güleyim ki çocukluğum raks etsin.
Hayal hanemde
sık sık sevdiklerim toy kursun,
Gecemde
mabetlerim faziletleri karsın,
Dudaktaki
zikirler gafletlerimi yarsın,
Öyle bir
güleyim ki çocukluğum raks etsin.
Eniştem
tutuştursun bülbül kasidesini,
Yine nurla
ağartsın gönlümün perdesini,
Ağalarım
uzatsın cennetin badesini,
Öyle bir
güleyim ki çocukluğum raks etsin.
Pervane’ye can
gelip, can versin canlarına,
En güzel
hülyaları yığsın meydanlarına,
Fırtınalar
gelmesin korlu zamanlarına,
Öyle bir
güleyim ki çocukluğum raks etsin.
NOT:
Değerli Gönül
Dostlarım,
Bir zamanlar
beş nüfuslu sımsıcak bir aileydik. Ramazanlarımız da, bayramlarımızda bu
sıcaklıkla geçerdi. Ama şimdi bu aileden sadece iki kişi kaldık.
Geçen
pazartesi günü, ağabeyimin yanına iftara gittiğimde oldukça duygulu anlar
yaşadık. İstedim ki bu duygularımı sizlerle paylaşayım.
Bu mübarek
ayda sofranız ve de gönlünüz bereketli olsun dostlarım. Hürmet ve selamlarımla.
Ömer Öner