Neylerin arzusuyla
gül yağarsa bağlara,
İşte o an
bağbanlar nefes alır bu sabah.
Mahirler
hikmetleri çekerse dimağlara,
İşte o an
dermanlar nefes alır bu sabah.
Meltemler yollar
bulup okşar denizlerimi,
Cevahirler
hızlıca yıkar dehlizlerimi,
Sahillerim
katranla boyatmaz izlerimi,
İşte o an
ummanlar nefes alır bu sabah.
Uzayan kâbuslarla
ağlamaz zümrüt gözler,
Umutlarım raks
eder, şehrimi yakmaz közler,
Karanlıklar
yok olur, şuleyi bulur yüzler,
İşte o an ceylanlar
nefes alır bu sabah.
Kahrın
mersiyesini dizip durmaz rebabım,
Yetim kalan
nehrimde nurlar olur ahbabım,
Geceler solup
durmaz, yanar sık sık mehtabım,
İşte o an
rindanlar nefes alır bu sabah.
Mecnunlar
hüzün dökmez, toylarını hazırlar,
Leylalara can
gelir, toplattırmaz huzurlar,
Sükût eden
kaleme nurlar katar Hızırlar,
İşte o an
meydanlar nefes alır bu sabah.
İklimin
haşmetiyle güneş alır buğdaylar,
Yaylalarda
yeniden umuda koşar taylar,
İşler durur
sevgiyi gönlümdeki saraylar,
İşte o an
harmanlar nefes alır bu sabah.
Pervane derman
toplar inleyen turnalardan,
Bitimsizce
ağıtlar dökülmez zurnalardan,
Söz eder
güllerine bembeyaz sunalardan,
İşte o an
zamanlar nefes alır bu sabah.