milyar yaşında bir ihtiyardı zaman
buruşuk yüzünde pastel yılların takvim yaprakları
biraz savaş, biraz aşk
koparılan her sefer
az daha göçüyordu avurtları
ölmüyordu ama, yaşamıyordu da
bazen gayyasında Yusuf'un ellerini kırıyordu
gecenin bastırdığı o karanlığın devri
bazen aynı kuyuda bir huzme ışık
alıp gözlerini bir uzak uykudan
karangu zindanlarına gide götüre
dönüyordu oradan
ah bilmiyordu, hiç bilmiyordu
yalnızlığın pasbal yürüyüşündeki
kalabalık mazereti
oysa hatırladığından
hatrına kadar savaşıyordu hasret
özlediğini sanıyordu ama, ölüyordu
gençleşen bir Züleyha'nın yüzüne düşünce zaman
susuyordu ille de
ille konuşup
duruyordu
başı dönüyorken huzurun
sessizliğin kollarında şüphesiz öyledir
ki hazretlerinin ellerinde bile tekbir
aşksa eğer, en az ölüm kadar
mütekebbir
yaşanılan her sefer
pek ala görüyordu pişmanlığı
büyümüyordu ama, geçmiyordu da unutup
daha bir kaç yaşında bir sübyandı zaman
ferfecir gözlerinde meftun insan manzaraları
ama körlüğünde hep aynı Yakub...
emre yılmaz
temmuz 2012
(
Müzmin Seyir başlıklı yazı
Emre Yılmaz tarafından
29.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.