işte siyah beyazıyla güzel ağlaya bilirsin orda değil miydim anımsa sessizliğin gölgesiyle sevişerek
büyüttüğün tanrı çiçekleri rüyasında hep su gören çölün ince derinliğin ürkekliğindeki masumluk, nehirle akarak her ses, izimizden yola çıkar
bin yıllık arya, her bağırdığında kaybolmuşluğu/ sesi dinle yaşamak prizmaysa kalbinde geçir tüm renkleri gamzelerinle gülümsüyorsan sonunda hadi şimdi kendine doğru bak ki ordayım
her gül kendi kokusunda süpürülür gece yarısı dudakları öpüşünde parmak izleri fail etrafında dokunduğun boylamada
sevginin kan kardeşi aşk
her gece şafağında sökülür
gün doğmadan
adın kırmızı bir kuşun gülüşüyken izafeten dokunurdun gök kuşağına her yağmur şehirler saklı on ikinci renginde visalin vuslatın bir rüzgarın mevsim döngüsüdür
yokluğun sanrı adı olmadı hiç gelişime: dalın ağaçtan uzanan düşleri yeşil akmaz ağaçlardan gülmezsen saklama gözlerin besler bu adamı en senlik gölgesini gerçeğe dönüştüren ten
kapat geceyi Zühre loş bırak cenneti üç elma sürgünü Adam ve Eva ah ne merak savurarak saçlarını izafi siyah rampuzel eğilmişken yağmur yağdıramayarak sus konuşma, ağzın dolu aşk derken kainat kelimeleyerek öğrendik bir de konuşmayarak
( Hatmi Şiir başlıklı yazı Cumalı.Ç tarafından 5.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.