İSTANBUL ELLERİMİN AYASI
Sultanahmet’te mest olurken yürekler pür vakar,
Süleymaniye den geçenler mâverâya akar.
Eyüpsultan ın billur damlar pencerelerinden
Dervişler ve sultanlar diz dize âtiye bakar.
Süleymaniye den geçenler mâverâya akar.
**Hem dermanısın dertlerin,hem yürek yarasısın
**Sancak elinde Ulubatlı Hasan narasısın
Akif ki,bağrında doğdu yine bağrında yatar
Sinende bin atlısı ile Yahya Kemal atar
Yeditepe arasından aralayıp surları
Burçlara asılı duran güneş bir başka batar
Sinende bin atlısı ile Yahya Kemal atar
**Bir uçtan bir uca dünyanın eski hülyasısın
**Resulün müjdesi,Sultan Fatihin rüyasısın
Ayasofya garip, sadece kandilleri yanar.
Rumeli hisarı lâl,Topkapı Fatih’i anar.
Bir ebruli şiir dökülürken dudaklarımdan,
Ney sesleriyle sarhoş yürekler hüzzama kanar.
Rumeli hisarı lâl,Topkapı Fatih’i anar.
**Yüzyıllardır yoğrulan hamurun,saf mayasısın.
**Geçmişim geleceğim,ellerimin ayasısın.
Göğe çıkıp yere baksan,bir incidir Üsküdar.
Çınaraltı’nda bütün ruhlar dinginliği tadar.
Otur Karacaahmet’te,hece taşlarını say.
Efkarlan,hüzünlen,eskiyi an,sabaha kadar.
Çınaraltında bütün ruhlar dinginliği tadar.
**Yarısı şöyle dursun,arzın diğer yarısısın.
**Sanatkarlarla kahramanların,hoş mirasısın.
Güzelliğini görmeye gelirler,katar katar.
Dolmabahçe, Çırağan,Yıldız,ruhuna ruh katar.
Kimi de, iman uğruna cennet karşılığında,
Boğazlarda kan ile canını Allaha satar.
Dolmabahçe, Çırağan,Yıldız,ruhuna ruh katar.
**Uzaklarda değil,kalbimdesin, bak şurasısın.
**Atalarımın,tarihe çekilmiş tuğrasısın.
Beyoğlu’nda her taş,birbirine maziyi sorar.
Şairlere küsmüş de şiir,Bakileri arar.
Öylesine benden ve öylesine benimdir ki,
İstanbul bir kader olur,kederle beni sarar.
Şairlere küsmüş de şiir,Bakileri arar.
**Yanan gönüllerin bitmek bilmeyen çırasısın.
**Cennet diyemem ama iki alem arasısın.
Muhammed Mehmet Gül
Aya: Avuç içi