Aya sordum dün gece seni
‘Biraz üzgün,
Biraz kırgın dudakları…’ dedi

Bir damla gözyaşı kalmış gamzende
Uzansam silebilir miydim ki?

Martı çığlıklarına saklanıyorum usuldan
Bir gemi geçiyor Boğazdan belli ki
Tutunsam flamasına
Yüreğimden akan bir damlayla,
Erişsem gamzene
Dokunsan hissedebilir miydin ki?

Dün gece tam da ayaz vakti
Aya sordum;
Üşüyor musun oralarda,
Soğuk mu ellerin,
Gözlerinde kan çanağı zaman
Ağrıtıyor mu yüreğini?

Ne çok soru
Ne olmaz cevap
Durma öyle ay
Bir şeyler yap!
Söyle, söyle haydi içindekileri
Sarın koyulaşmış
Kederlenmenin vakti mi?

Sen de mi ay
Ağlıyorsun neden?
Tebessümü yansıtmak
Bu kadar güç mü ki?

Çok uzaklardan bir gemi geçiyor belli
Çığlık çığlığa martılar
Bu gürültü de ne
Rengarenk ateşe boyandın ay…
Dur zaman dur
Avuçlarımda duası var
Dümeni kırsam, binsem rüzgarın kanatlarına
Kulaklarına fısıldar mı ki?

Hasrete kurdum saati
Gelişine vurdum dün geceyi
Aya sordum
‘Ağlıyor…
Gözlerinde bir damla yaş yok
Yüreği kimseniz…’ dedi.

Çok uzaklarda şimdi gemi
Martılar da suyun yüzeyine indi
Bu sessizlik de neyin nesi?

Sen de gitme be ay
Tut benim için güneşi

Söyle ona!
Uzanamasa da ellerim gözyaşlarına
Kimse(siz) değil ki gözleri

Söyle on ay, söyle!
Yüreğimde bitmeyen öykü,
Dün gece yıldızlardan diledim
Sevdalı türküsünü…


25 Temmuz 2009
( Hasrete Kurdum Saati başlıklı yazı asli-kaya tarafından 11.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.