BU SEVDA BİRAZ NAZ BİRAZ NİYAZDIR
Grubun gölgesinde savrulan saçlarına,
Renk ahenk kelebeklerle
Dökülen sarı yapraklar, pervasız dokununca
Her halin yüreğime ihtilal olur
Duyan kulak duymaz artık
İsmini boşluğa ulu orta fısıldayan
Cümle ehli dil lâl olur
Bana zifir gece gibi uzaklardan bakma
Ben öyle yol yordam bilmem
Gelirsen anlarsın, kırılgan bir bakışım
Hüzünkâr halime arzuhal olur
Tarihsiz, takvimsiz, asırlar sonrasında
Seni görmese de
Sensizliği doyasıya kucaklar üzgün kirpiklerim
Dağlarda çın çın yankı bulan
İsminin her harfi, ismime melâl olur
Bu sevdanın biraz naz
Biraz niyaz olduğunu bile bile unutursam
Göçmen kuşların kanadındaki akşamın kızıllığında
Gül kokulu mektuplara kurulan darağaçlarında
Çarmıhlarda katlim helal olur
Bu öyle bir med cezir ki daha önce yaşanmamış
Dilim varmaz daha fazla dillendirmeye
Bilirim bana bir hal olur
Gözleri semada, yağmur duası bekleyen
Bir damla suya hasret
Çorak topraklar kenarında
Susuz kalmış serviye döndü ruhum
Heyhat, halim, her haline vebal olur
Yinede her dert kabulümdür şikayet yok gözlerimde
Bilirim bu marazi sevdadan kurtuluş
İstenmeyen ikbal olur
Her çırpınışımda
Dilimden dökülen ah, ruhuma visal olur
Gün gelir döner devran
Seni gökte ararken,
Gözlerimdeki ışık söner
Yerde ismim unutulurken
İsimsiz şiirlerim bin bir geceye masal olur
Muhammed Mehmet GÜL
(
Bu Sevda Biraz Naz Biraz Niyazdır başlıklı yazı
muhammed-meh tarafından
7.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.