Şehrinde gazap
kuşu hüzzamla ötmeyecek,
Mevsimini bozmadan
bir de gerçeği görsen.
Bahar şaha
kalkacak, hazanlar tütmeyecek,
Takvimini bozmadan
bir de gerçeği görsen.
Nedir
meclisindeki çığlık sesleri böyle,
Neden
sevdalarını inlettirmezsin neyle,
Menzilleri karartıp,
yangın yüklersin öyle,
Taksimini bozmadan
bir de gerçeği görsen.
Görmüyor musun
hâlâ, İblis fasıllar kurmuş,
Sofrana cevher
değil, katranların oturmuş,
Etrafını durmadan
melanetlerin sarmış,
İklimini
bozmadan bir de gerçeği görsen.
Ne gün kalbe
girecek yangın yüklü öteler,
Ellerinde raks
eder kasvet dolu güfteler,
Yazarsın
düşünmeden çılgınca reçeteler,
Hekimini
bozmadan bir de gerçeği görsen.
Kasidelerin
ağlar, mesneviler perişan,
Ey Pervane
uyansın gazellerindeki şan,
Hecelerine koy
sen hikmetlerinle nişan,
Nedimleri
bozmadan bir de gerçeği görsen.