Şu yokuşta ki sana el midir
Yaban elde dokuz lisan çürütmüş
Seslense seslense bir aşikar yel midir
Asyalı bir kız
Dudaklarında zehri sevdanın
İçtiği şerbetlerden kan kusan
Dört kıtada hüküm sürmüş bir sevdadan
Bir köy yıkımı duman olan
Erciyesin eteklerine bırakmış yüreğini
Gözleri hasret ile sürmeli
Elvan elvan gurbet kokan
Her ayrılık yakar
Izdırabın eşiğine diz kıran
Kahvenin edası bakışında
24 renge ela gözlü yarden haber soran
Asyalı bir kız
Yüreği yalın ayak cehennemine koşan
Dizlerinde dermanı vefanın
Irmaklar yakıp
Rüzgarlar ile ağlaşan
Derdimiz derdimize benzer
Aynı yokluğa düşeriz kaderde
Aynı göz yaşı oynaşır bakışlarımızda
Kirpiklerimiz aynı hal ile ağlaşır
Bizi gören efkarımızdan tanır
Bu dertlenen sana el midir
Düşmüş ateşine sevdanın
Yansa tütse bir