Şu yokuşta ki sana el midir

Yaban elde dokuz lisan çürütmüş

Seslense seslense bir aşikar yel midir

 

 

Asyalı bir kız

Dudaklarında zehri sevdanın

İçtiği şerbetlerden kan kusan

 

Dört kıtada hüküm sürmüş bir sevdadan

Bir köy yıkımı duman olan

Erciyesin eteklerine bırakmış yüreğini

Gözleri hasret ile sürmeli

Elvan elvan gurbet kokan

 

Her ayrılık yakar

Izdırabın eşiğine diz kıran

Kahvenin edası bakışında

24 renge ela gözlü yarden haber soran

 

Asyalı bir kız

Yüreği yalın ayak cehennemine koşan

Dizlerinde dermanı vefanın

Irmaklar yakıp

Rüzgarlar ile ağlaşan

 

 

Derdimiz derdimize benzer

Aynı yokluğa düşeriz kaderde

Aynı göz yaşı oynaşır bakışlarımızda

Kirpiklerimiz aynı hal ile ağlaşır

Bizi gören efkarımızdan tanır

 

Bu dertlenen sana el midir

Düşmüş ateşine sevdanın

Yansa tütse bir

Gül olsa külden ibaret midir
 
De ki Asyam bizimdir devran
Göğsünde aç bir mezar
Tebessüm ile gömüleyim
 
yarim;
dört kıtadan aynı esiyor rüzgar
bahtımın kınası katran!
bu gün günlerden yine gurbet
ve ben seni yine çok özledim
çok özledim
( Asya başlıklı yazı Asya tarafından 18.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu