MEYUS HALİNE CEVAZ BENDE EYLERİM BİR GÜN
Aldanma bahar diye açan goncaya güle,
Asmalarda üzümün dalları koruk daha,
Sana ümit vermesin erken açmış mor lale,
Geceden kalma düşler beklemezmiş sabaha…
Asmada teveklere curuf düşmemiş daha,
Hayalimin rengini haki yeşile boyar,
Bülbül gözyaşlarını değdirmemiş yaprağa,
Zülâl saydığım tenin beni zül/ünde boğar…
Üzüm yemek değildir, sendeki can çekişin,
Nefsini körlemeye niyet etmişsin belli.
Bağcıyı dövmek midir, böyle cefa edişin,
Haram bağa girmişsin talan etmişsin belli…
Takvimden silinirken senli tarihler bir, bir,
Hayalim hafızama müdahil olur her gün
Geç olmadan cananım gönül kapısından gir.
Meyus haline cevaz bende eylerim bir gün…
DUDU BAYRAM/ ANKARA
Koruk üzümün olmamış haline denmektedir. Asma üzümün ana ağacı, teveklerde dalları, curuf ise dalların sürdüğü filizlerdir. Asma yapraklarının üstünde zaman, zaman petek gibi tomurcuklar olur. Halk dilinde bu tomurcuklara (yaprağa bülbül ağlamış) denmektedir. Herkesin bildiği gibi asma yaprağı da yeşilin bir ton rengindedir. Hani deriz ya “üzüm yemek değil, maksat bağcıyı dövmek” Zülal temiz parlak su demektir. Sevgili divan edebiyatında hep temiz parlak saf arı nesnelere benzetirlir…Zül ise ayıplanacak hale denmektedir. Meyus hal ise üzgün olmaktır. Cevaz olur veya onay vermektir.
Bende üzüm ve bağını ilham alarak yola çıktım ve bu şiiri dünyaya getirdim…