ANTİKA
Hayatın kırık dökük sorunlar yumak yumak,
Bunca derdin içinde aşkla dolmak neyine?
Ağzında protezler ne diş kalmış ne damak,
Peruğunu tarayıp aşık olmak neyine?
Üç kuruşluk maaşla cebinin dibi delik,
Barınmıyor içinde kalan üç beş metelik.
Ahiret pasaportu cebindedir üstelik,
Bu halinle felekten bir dem çalmak neyine?
Eski araba gibi boğazın öter durur,
Motorun su kaynatır dumanın tüter durur.
Farlar bozuk kaportan yanına yatar durur,
Yan koltuğa huriden yolcu bulmak neyine?
Gerçeklere küserek hayalle barışırken,
Haline şükretmeyip felekle vuruşurken,
Sırtında Nort Dam’ın kamburu yarışırken,
Sevgiliyle el ele gezip gülmek neyine?
Gelse dünya güzeli kesemiyor hızını,
Gönlünün müzesinde çekemezsin nazını,
Ovalasa geçirmez dizindeki sızını,
Bundan sonra azarak derde dalmak neyine?
Gözün çöplükte kalmış ayakların çukurda,
Hak yolundan ayrılıp uyma çakala kurda.
Aklın varsa tövbe et yaradana şükür de,
Yaptığın hataları doğru bilmek neyine?
Yenilmişsin hüznüne hayatının başında,
Peşinden koştukların kızlarının yaşında.
Ne işi var güzelin gece gündüz düşünde,
Helalinin üstüne kuma almak neyine?
Yıldız TOKSÖZ