Lebinden sevdanın ölüm zehrini,
İçmeye hazırım zakkum çiçeğim,
Kalbime vurduğum yasak mührünü,
Açmaya hazırım zakkum çiçeğim.
Bir tatlı sesini duymam dilinden,
Yellerle kokunu gönder gülünden,
Seninle birlikte aşkın selinden,
Geçmeye hazırım zakkum çiçeğim.
Aylar var düşmüşüm senin ardına,
Vebalin heybesin vurdum sırtına,
Kaldığın şu senin huzur yurduna,
Göçmeye hazırım zakkum çiçeğim.
Vuslatı bekledim yıllardan beri,
Sevdanla tutuştum, oldum serseri,
Şu gönül dediğin bir harman yeri,
Biçmeye hazırım zakkum çiçeğim.
Sanki bir davet var dil lehçesinde,
Bir gizem görürüm yüz peçesinde,
Şu senin gönlünün gül bahçesinde,
Açmaya hazırım zakkum çiçeğim.
Bu sevda yolunun gönül göçünde,
Yaşını söyleme, bilmem, kaçında?
Ben seni cennette, melek içinde
Seçmeye hazırım zakkum çiçeğim.
İDRİSOĞLU der ki, aşk budur işte,
Fallarda çıkmazsa, görürsün düşte,
Hazırım gelmeğe yazda ve kışta,
Kaçmaya hazırım zakkum çiçeğim.
08.Ekim.2012 15.45