GİTTİ OSMAN, GELDİ TURAN

                                                                    Abdullah Çağrı ELGÜN

                                                                    [email protected]

 

2007 yılından buyana, Macaristan’ın Bugac şehrinde toplanan yirmi bir (21) ülkeden 80.000 kişinin katıldığı kurultaya Türkiye’den de AKP Manisa milletvekili, Dr. Selçuk ÖZDAĞ ve Kütahya milletvekili Prof.Dr.Vural KAVUNCU’nun da bulunduğu on sekiz(18) kişilik bir heyet katıldı.

Eylül ayı içinde  “Macaristan’da üç (3) gün süren Turan Soyları Kurultayı” yapılıyor. Türk soylarını birbirlerine yaklaştırmak ve akrabalık bağlarını güçlendirmek maksatlı yapılan ve üç gün süren gösterilerde: “Tazı-Şahin Yarışları, Göçebe Savaş Oyunları,  Okçuluk...vb” oyunlar sergilendi.

Vasiyeti olarak mezarı, Eskişehir’de Rayların arasında olan Behiç ERKİN, Çanakkale’de Almanların hem nefret hem de takdir ettikleri bir Komutan. Demir Haç Nişanları var. II. Dünya Savaşında Paris Büyükelçisi olarak 20.000 Yahudi’yi gaz odalarında zehirlenmekten kurtardı. Diplomat ve yüreği insan sevgisi ile dolu, bir Türk insanı.

10. Yıl Marşını ilk defa Atatürk’e sunulduğu zaman, Atatürk: “Yurdun her bir tepesinde dumanlar tütüyor.” mısrasını kaldırıp bizzat kendisi:  “Demir ağlarla ördük anayurdu dört yandan.” yazdıktan sonra, yakın arkadaşı olan Behiç Bey’e: “Sizin emeğinizin karşılığı değildi, değiştirdim.” diyerek ona okumuş. Behiç ERKİN de: “Bu büyük lutfunuzdan dolayı teşekkür ederim.” diyerek cevap vermişti. Ankara’da da tren istasyonuna bir Behiç Bey durağı yapılmıştır; Bugün Yahudiler, bu durağa niçin Behiç Bey ismi verilmiş olduğunu bilmeyebilirler.

1 EYLÜL 2012, CUMARTESİ YAZISINDA FATİH ÇEKİRGE,  şöyle diyor: “OSMANLI HAYRANLIĞI. Geçmişten günümüze kadar sürüyor. Biz bu değerlerin kıymetini yeni yeni anlıyoruz. Dağistanlı bir baba: “YÜREĞİ GENİŞ OLSUN DİYE” oğlunun adını Osman koyuyor…”

 

Biz önümüze çıkan bir çok fırsatları kaçırdık. Daha kaçıracak mıyız? Iraklı 63 aşiret lideri Türkiye’ye katılmak için kaç kez kapımızı çalıyorlar. “Size katılmak istiyoruz. Bizi kabul edin” diyorlar…

1922 ‘de “Size katılalım diyen Suriye’ye belki sonra konfederasyon oluruz denmişti.

14 Ağustos 1947’de kurulan ve bayrağı bayrağımızla aynı; fakat rengi yeşil olan kardeş Pakistan, Zülfikar Ali Bhutto döneminde bize katılmak istemişti.

Özal döneminde Irak’ta bir verip beş alacaktık. Bugün savaş, açlık, yokluk ve kıtlıkla yüz yüze gelmiş, Mısır, Irak, Suriye, Libya... Yarın: Fas, Tunus, Cezayir, Nijer, Nijerya, Çat, Kambiya, Kamerun, …vb.

 

Türkiye 2023 Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100. Yılına yaklaşmak üzere... Çok şey değişecek. Osmanlı topraklarından da daha geniş bir coğrafyada hakimiyet kuracak...

 

Millet olmanın ilk şartı, fertlerin ortak bir millî dile sahip olmalarıdır. Millî kültür, millî felsefe, millî tarih, millî corafya, millî edebiyat o dilin kelimelerinde âbideleşerek ebedîleşir. Onun için bir millet, dili varsa vardır. Millî değerlere, millî kültüre has unsurlar dilde yer bulur. Millî kültürün gelecek nesillere aktarılması dil ile mümkündür.  Tarihin, dilini dolayısı ile millî kültürünü kaybetmiş milletlerin mezarlığı olduğunu hatırlayarak, çocuklarımıza millî dilimizi, millî tarihimizi, millî coğrafyamızı öğretmek boynumuzun borcudur.

Aynı dili konuşmak, aynı imlâ noktalamayı kullanmak, imladâ birlik   bir millî şuur, bir var oluş, yok oluş, hatta millî güvenlik meselesidir. Her şeyini kaybetmiş; ama dilini kaybetmemiş milletlerin kaybettiklerini tekrar elde ettiklerinin misâlleri çoktur. Dilini kaybetmiş bir milletin varlığından ise bugün ancak tarihler söz ediyor…

 

Türkiye 2023 Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100. Yılına yaklaşmak üzere... Çok şey değişecek. Osmanlı topraklarından da daha geniş bir coğrafyada hakimiyet kuracak...

Güle güle Osman, hoş geldin Turan…

 

 

KAYNAKLAR

 

1)      http://tr.wikipedia.org/wiki/Pakistan

2)      http://tr.wikipedia.org/wiki/Irak

3)      http://tr.wikipedia.org/wiki/Suriye

4)      http://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1_%C4%B0mparatorlu%C4%9Fu

 

( Gitti Osman Geldi Turan başlıklı yazı A.Çağrı Elgün tarafından 17.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.